13.07.2006

AKDENİZ'DEKİ BÜYÜK TEHLİKE : KURAKLIK!

Drought
Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF), yayınladığı rapor ile Akdeniz'deki kuraklık tehlikesinin boyutlarını ortaya koydu.

WWF-Türkiye'den alınan bilgiye göre, ''Akdeniz'de Kuraklık ve
WWF'nin Önerileri'' adını taşıyan rapor ile Akdeniz havzasında yer
alan hükümetler kuraklık konusunda uyarıldı.

Yayınlanan rapora göre, su kaynaklarının yanlış kullanımı sonucu
ve küresel ısınmanın da etkisiyle Akdeniz'deki kuraklığın şiddetinin
yakın gelecekte daha da artması bekleniyor.

Su kaynaklarının yanlış kullanımı noktasında, tarımda yanlış
sulama teknikleri ve baraj yapımları konularına dikkat çekilen
raporda, hükümetlerden durum daha da tehlikeli hale gelmeden su
politikalarını değiştirmeleri isteniyor.

Akdeniz'de kuraklığa yol açan önemli tehditler arasında gösterilen
tarımsal sulama konusunda, havza genelinde sulama yapılan tarım
alanlarının 1960'lara oranla 2 kat arttığına işaret edilen raporda,
Akdeniz'de su tüketiminin yüzde 65'nin de tarımsal amaçlı sulamada
gerçekleştiği belirtildi.

Akdeniz genelinde yılın en kurak zamanlarında bile mısır, pamuk,
şeker pancarı gibi fazlasıyla su tüketen ürünlere sulama yapıldığının
kaydedildiği raporda, suyu fazlasıyla tüketen bu ürünlere Avrupa
Birliği'nce teşvik uygulanması ve AB üyesi olmayan ülkelerde bu
ürünlerin sulamasının çok fazla sarfiyata ve kayba yol açan ''salma
sulama'' gibi yöntemler kullanılarak yapılması eleştirildi.

''BARAJLAR SU KAYNAKLARINI TÜKETİYOR''

Raporda, su kaynaklarının tüketilmesinde önemli bir diğer etken
olarak, artan su talebini karşılamak için sürekli olarak daha fazla
sulama amaçlı baraj yapılması gösterildi.

Su kaynaklarının akılcı olarak yönetilmediği takdirde kuraklığın
çok daha tehlikeli boyutlara ulaşacağı uyarısında bulunulduğu raporda,
bu durumda hükümetlerin daha çok su temin etmeye çabalamaktan çok su
talebini doğru yönetip, sürdürülebilir ve entegre havza yönetimini
benimsemeleri gerektiği vurgulandı.

Raporda, İspanya, Fransa ve Türkiye, Akdeniz'de en fazla baraj yapan
ülkeler arasında sıralanırken, İspanya 1300 baraj ile dünya çapında en
fazla baraj yapan ülke olarak ön planda yer aldı.

Akdeniz genelinde yağış miktarında yüzde 20 bir azalma
görüldüğünün belirtildiği raporda, buna karşılık su talebinin son 50
yılda 2 katı artış gösterdiği kaydedildi.

Raporda, Akdeniz havzasında su talebi giderek artış gösteren
ülkelerin başında Türkiye, Fransa ve Suriye yer alırken, 2025'te
özellikle Türkiye, Mısır ve Suriye'de küresel ısınmayla beraber yağış
miktarının yüzde 25 düşeceği öngörüsü yer alıyor.

Kuraklığın tüm Avrupa ekonomisine büyük zararlar verdiğinin ifade
edildiği raporda, 2003 yılında kuraklığın Avrupa genelinde 11 milyar
avro zarar ve yarısı sadece İtalya'da olmak üzere 40 bin hayata mal
olduğu kaydedildi.

TÜRKİYE'DE DURUM

Raporda, Türkiye'nin yer aldığı değerlendirmelerdeyse, Türkiye'de
su kaynaklarına yönelik en fazla tüketimin tarımsal su kullanımıyla
olduğu belirtildi.

Türkiye'de tarımda yüzde 88.5 oranında ''vahşi sulama'' olarak
nitelendirilen ''salma sulama'' yapıldığı ve bunun sonucunda suyun
önemli kısmının yolda kaybedildiğinin ifade edildiği raporda,
Türkiye'de daha verimli sulama yöntemleri olan yağmur sulamanın yüzde
8.5 düzeyinde, damla sulama yönteminin ise yalnızca yüzde 3 düzeyinde
yapıldığı kaydedildi.

Türkiye'nin 1960'larda 28 milyon nüfusuyla kişi başına düşen 45
bin metreküp kullanılabilir su miktarıyla su zengini olarak
nitelendirilirken, bugün 68 milyon nüfusu ve kişi başına düşen 1400
metreküp kullanılabilir su miktarıyla su sıkıntısı çeken ülkeler
arasında yer aldığına işaret edilen raporda, yer altı suyunun
tüketilmesi de Türkiye için önemli tehdit olarak yer alıyor.

Kaçak kuyularla yer altı suyunun tüketilmesinin özellikle İç
Anadolu Bölgesi'nin doğal kaynaklarını, biyolojik çeşitliliğini ve
ekonomisini tehdit eden önemli sorun olarak gösterildiği raporda,
WWF-Türkiye'nin 3 yıldır ''Suyun Akılcı Kullanımı Projesi'' kapsamında
Konya Kapalı Havzası'nda yürüttüğü çalışmalarda 50 bin kaçak kuyu
bulunduğu ve yer altı suyu seviyesinin her yıl 2-3 metre düştüğünün
tespit edildiği bilgisine yer verildi.

Raporda, Türkiye'de su kaynaklarının tüketilmesi konusundaki
tehditler arasında, tarımsal sulama amacıyla havzalar arası su
transferi projelerine de yer verilerek, Konya Havzası'nın sulanması
için yapımı devam eden ''Mavi Tünel Projesi'' de eleştirildi.

Bu yılın sonunda açılacak olan ''Mavi Tünel Projesi'' ile 230 bin
hektarlık alanı sulamak için 17 kilometrelik bir tünel ve üç barajla
Göksu Nehri'nin suyunun Konya Havzası'na getirilmesinin planlandığının
belirtildiği raporda, bu yöntemin sürdürülebilir olmadığı savunuldu.

WWF-Türkiye Genel Müdürü Filiz Demirayak, rapora ilişkin yaptığı
değerlendirmede, hükümetlerin, su politikaları konusunda mevcut bakış
açılarını bir an önce değiştirmeleri ve kuraklık krizine karşı ilgili
tüm taraflarla beraber çözümler bulmak zorunda olduklarını belirtti.

Tarım politikalarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade
eden Demirayak, şunları kaydetti:

''Modern ve tasarruflu sulama yöntemleri desteklenirken doğru ürün
desenleri belirlenmelidir ve kaçak su kullanımına son verilmelidir.
Büyük su yapıları ve barajlar planlanırken çevreye, doğal kaynaklara
olan etkileri göz önüne alınmalı, entegre ve sürdürülebilir su
yönetimi esas alınmalıdır.''

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...