16.02.2010

'Uzaylı' Arayışı Halka Açılıyor

İnsanlığın uzaya çevrilmiş kulağı olarak nitelendirilen SETI (Dünya Dışı Zeka Araştırma Enstitütüsü) kapılarını kamuoyuna açıyor.

http://www.setiquest.org/


Dünya dışı yaşam formları araştırma merkezi SETI, internet sitesi aracılığıyla elindeki bilgileri kamuoyuyla paylaşacağını duyurdu.

Yapılan açıklamaya göre, sitede SETI'nin bugüne kadar elde ettiği tüm veriler ve uzayda yaşam formu aramak için kullanılan algoritma kamuoyuyla paylaşılacak. Kurum böylece amatör astronomların da dünya dışı zeki yaşam formu arama çalışmalarına destek olmasını kolaylaştıracak.

Öneri, paylaşmaya değer fikirlere yer veren TED (Technology Entertainment Design) vakfından geçen yıl ödül kazanan SETI astronomu Jill Tarter’dan geldi. Tarter geçen yıl ödülü aldığı konferansta ‘tüm dünyalıların kozmik arayışa katılması’ çağrısında bulunmuştu.

Tarter’ın fikri bir yıl sonra gerçek oluyor. Enstitü tarafından açılan www.SETIquest.org adresli internet sitesine giren herkes, şu ana kadar yapılmış tüm araştırmalara ve elde edilen verilere ulaşabilecek. Ayrıca eklenen uygulamayla yeni bulgulara ulaşan amatör astronomlar sitede açılan bölüme ulaşarak fikirlerini ve bilgilerini uzman astronomlarla paylaşabilecekler.

SETI enstitüsü elektromanyetik yayılımı bilimsel methodlarla analiz edip uzayda zeki yaşam formu bulmaya amaçlayan bir kurum olarak çalışıyor. Evrende gelişmiş uygarlıklar arayan kurum, oldukça gelişmiş sinyal alıcılar ve Berkeley VE M.I.T tarafından destekleniyor.

[NTV]

15.02.2010

Çarpıcı iddia: Küresel ısınma uydurma

İngiliz iklim bilimci Jones, BBC'ye yaptığı açıklamalarla şaşırttı. Jones'a göre 'küresel ısınma skandalı' dünyayı endişe altında tutmaya yarıyor.

İngiliz araştırmacılara göre, dünyanın son yıllardaki en büyük sorunu olan küresel ısınma mitten ibaret, araştırmacılar ayrıca ısınmanın sanıldığının aksine insan eliyle olmadığı kanısında.
İngiliz Doğu Anglia Üniversitesi İklim Araştırma Birimi’nden (CRU) Prof. Phil Jones BBC’ye yaptığı açıklamada küresel ısınmanın sanıldığı kadar önemli bir sorun olmadığını ve bunun insan eliyle olduğuna dair araştırmaların da güvenilir olmadığını söyledi. 1995’ten bu yana küresel ısınmada önemli bir değişiklik olmadığını da anlatan Jones, sözleriyle herkesi şaşırttı. Daha önce, içinde bu bilgilerin de bulunduğu 72 adet bilimsel makale, 1000’in üzerinde arşiv belgesi ve güncel e-postanın araştırma merkezinin bilgisayarından çalındığını söyleyen Jones, bu durumun ileride halktan ve iş yerlerinden ‘iklim vergileri’ almak için düzenlenen sinsi bir oyun olabileceğini söylemişti.
Araştırmalarının ve küresel ısınmaya kuşkucu yaklaşan ‘The Air Vent’ sitesinde yayımlanan bilgilerin, küresel ısınma hakkında bildiklerimizi değiştirecek türden güçlü bilimsel araştırmalar olduğunu söyleyen Jones, ‘küresel ısınma’ skandalının dünyayı sürekli alarm ve endişe altında tutanların işi olduğunu söylüyor. Küresel iklim değişikliğine sanılanın aksine, insanın sebep olmadığını da söyleyen Jones, yerkürenin birkaç derece ısınmasının bilimsel araştırmaların sonuçlarının da gösterdiği gibi normal olduğunu öne sürüyor.
İklim araştırmalarına yönelik olarak her fırsatta ciddi kuşkularının olduğunu belirten Patrick Micheals adlı iklim uzmanı da, New York Times’a verdiği söyleşide, “Bu skandal iklim tartışmalarına bir bomba gibi düştü, hatta tam bir atom bombası etkisi yarattı” demişti. (The Daily Mail)

[Radikal]

11.02.2010

Bir günde 22 patlama!

Güneş'te son beş yılın en aktif günü yaşandı.

Rusya Federasyonu Bilim Akademisi, Güneş'te havai fişek gösterisini andıran patlamaların meydana geldiğini bildirdi.

Akademinin Lebedev Fizik Enstitüsü bilim adamları tarafından kurulan "Tesis" gözlemevi, Güneş'te GEOS ölçeğine göre 18'i C ve 4'ü M şiddetinde olmak üzere 22 patlamanın meydana geldiğini tespit etti.

"Tesis" gözlemevinin internet sitesinde, Güneş'te son beş yılın en aktif gününün 8 Şubatta yaşandığı belirtildi.

Güneş'te çok sayıdaki bu patlamaların 24 ila 36 saat içinde Dünya'ya ulaşacağını, ancak manyetik fırtına oluşturacak güçte olmadığını belirten bilim adamları, X şiddetindeki patlamaların Dünya'da manyetik fırtınaya yol açtığına işaret etti.

Güneş'te bir günde en fazla patlamanın meydana geldiği 14 Ocak 2005'te 26'sı C ve 4'ü M şiddetinde 30 patlama yaşanmıştı. 2009 yılında ise sakin bir yıl geçiren Güneş'te, 25'i son üç ayda olmak üzere toplam 28 patlama meydana gelmişti.

GEOS ölçeğine göre, Güneş'te meydana gelen patlamalar yaydıkları X ışını şiddetine göre A, B, C, M ve X harfleriyle belirtilen 5 sınıfa ayrılıyor. A 0.0 olarak belirtilen en düşük şiddetli patlama, Yer yörüngesinde bir metre kareye düşen 10 nanovat ışına karşılık geliyor. Patlamanın şiddetine göre belirlenen her bir kademe artışında metre kareye düşen ışın miktarı 10 kat artıyor. Güneş etkinliğinin yoğun olduğu 2003 yılı Ekim ayında X 17 olarak belirtilen bir milyon nanovat şiddetinde patlamalar kaydedildi.

Amerikan uzay kurumu NASA'nın Güneş'in faaliyetlerini ve Dünya ile iklim üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak için bugün uzaya fırlatacağı "Solar Dynamics Observatory-SDO" gözlem aracındaki Atmospheric Imaging Assembly (AIA) teleskobu, Güneş ve atmosferinin yüksek çözünürlüklü görüntülerini çekecek.

Helioseismic and Magnetic Imager (HMI), manyetik alanları doğuran plazma hareketlerini ölçmek için güneşin iç bölümünü gözlemleyecek, Extreme Ultraviolet Variability Experiment (EVE) da Dünya atmosferinin soğurduğu ve Dünya'dan ölçülmesi mümkün olmayan, Güneş'in aşırı ultraviyole ışımasındaki enerji miktarını ölçecek.

[NTV]

9.02.2010

Isınma karşıtlarını para ısıtıyormuş!

Ortalığı karıştıracak iddia: Küresel ısınma karşıtları, petrol devi ExxonMobil'in finansmanıyla iklim değişiminin insan kaynaklı olduğunu savunan bilimcilere karşı planlı kampanya yürütüyor.

Dev şirketleriyle küresel ısınmanın pimini çekenler, her şeyin insanoğlunun eseri olduğuna dair kabulü zayıflatmak için devreye parayı mı soktu? İngiliz The Independent gazetesinde yayımlanan bir makalenin iddiası bu; petrol şirketi ExxonMobil’in finansmanıyla planlı bir kampanya yürütüldüğü öne sürülüyor.
Makalede, ABD’deki Atlas Ekonomik Araştırma Vakfı ve İngiltere’deki Uluslararası Politika Ağı gibi iklim değişimi karşıtı düşünce kuruluşlarının, dünyanın en büyük petrol şirketi ExxonMobil’den yüz binlerce sterlinlik yardım aldığı belirtiliyor. Yazıya göre, iki kuruluş da iklim değişikliği fikrine karşı çıkan bilim insanlarını bir araya getirdiği uluslararası toplantılar düzenliyor.

100 bin dolardan fazla para aldı
ExxonMobil iklim değişiminin insandan kaynaklanmadığını kanıtlama çabalarında, perde arkasındaki en önemli unsurlardan biri. Şirket kayıtlarına göre Atlas Vakfı, 2008’de ExxonMobil’den bu amaçla 100 bin dolardan fazla para aldı. Bunun karşılığında iklim değişimi şüpheciliğini destekleyen 30 kadar yabancı düşünce kuruluşuna destek verdi ve geçen martta New York’ta yapılan dünyanın önde gelen iklim değişimi karşıtları toplantısının sponsorları arasında yer aldı. Yazıda, toplantıyı düzenleyen Heartland Enstitüsü’nün de son yıllarda ExxonMobil’den para alan sağcı düşünce kuruluşu olduğu belirtildi.
Gazetedeki makaleye göre, iklim değişiminin insanoğlu yüzünden olduğu görüşünü savunan bilim insanlarına karşı saldırı, geçen aralıktaki Kopenhag iklim zirvesi öncesinde, konuyla ilgili binlerce e-postanın East Anglia Üniversitesi’nden sızdırılmasından sonra arttı. Birçok iklim değişimi karşıtı, düşüncelerini desteklemek için bu sızdırılan e-postalardaki düşünceleri yayımlamaya başladı.

Sağ ideolojiye sahip insanlar
İklim değişimine şüpheyle bakan bloglar da geçen hafta, Amazon ormanlarının yok olmakta olduğu konusundaki bilimsel verilere şüpheyle bakan yazılar yayımladı.
London School of Economics’in Grantham İklim Değişimi Araştırma Enstitüsü yetkilisi Bob Ward, ‘İklim değişimine şüpheyle bakan argümanların çoğunun, (serbest) pazarda herhangi bir çevresel düzenleme yapılmasına karşı çıkan, açıkça sağ ideolojiye sahip insanlar tarafından yapıldığını’ söylüyor. Ward, petrol şirketinden aldıkları finansman sayesinde bu kişilerin görüşlerini daha çok yayabilme fırsatı bulduklarını belirtiyor.
Uluslararası İklim Değişimi Kurulu’nun eski başkanı Prof. Bob Watson da, ‘İnsan kaynaklı iklim değişimi delillerinin güvenilirliğini zayıflatmak için bazılarının planlı çaba harcadığını’, bunların özel sektörce desteklendiğinden emin olduğunu söylüyor.

7.02.2010

Antalya ve İzmir'de Fırtına ve Yağmur

İzmir'de, aralıksız süren yağış nedeniyle yollarda oluşan su birikintileri, vatandaşlara zor anlar yaşattı.

Kent genelinde yaşamı olumsuz etkileyen yağmur nedeniyle, Konak, Bornova ve Karşıyaka ilçelerindeki yollarda hem yayalar hem de araçlardaki vatandaşlar sıkıntılı anlar yaşadı.

Alsancak'tan Çınarlı'ya giden yolda da su birikintileri nedeniyle bazı araçlar arızalanarak yolda kaldı ve trafiğin akışını da olumsuz etkiledi. Trafik polisi, Şehitler Caddesi'nden Çınarlı'ya çıkan yolda su seviyesinin aşırı yükselmesi nedeniyle yüksek olmayan araçların yola girişini engelledi.

Cadde üzerindeki Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş Arızalar Servisi binasının bahçesi de su altında kaldı.

YAĞIŞ İLÇELERDE DE ETKİLİ OLDU
Akşam saatlerinde başlayan ve gün boyu devam eden sağanak nedeniyle Seferihisar ilçesinde bir dere taştı, 40 ev ve iş yerini su bastı.

Ulamış Mahallesi'nde, Ulamış Barajı'nı besleyen dere, şiddetli yağmur nedeniyle taştı. Mahalledeki bazı ev ve iş yerlerine su doldu.

Seferihisar-Sığacık yolu bir süreliğine trafiğe kapandı. Seferihisar'a bağlı dağ köylerinden Beyler'e ulaşımı sağlayan Beyler Köprüsü'nün büyük bölümü çöktü.

Foça ilçesindeki Kalyoncu Tersanesi yağış nedeniyle su altında kaldı, birçok ev ve iş yerini su bastı.

[NTV]

Antalya’da okullara fırtına tatili

Antalya Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, kentte ve çevresinde etkili yağış ve kuvvetli fırtına beklendiği, rüzgarın hızının zaman zaman 80-100 kilometrenin üzerine çıkabileceği belirtildi.

Öğrencilerin hava koşullarından olumsuz etkilenmemesi için İl Hıfzıssıhha Kurulunun kararıyla bugün ilk ve orta dereceli okullar ile yaygın ve özel eğitim kurumlarının 1 gün süreyle tatil edildiği, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan engelli personelin de 1 gün süreyle idari izinli sayılmasının kararlaştırıldığı bildirildi.

Fırtınanın akşam saatlerinde etkisini azaltacağının belirtildiği açıklamada, veliler ile eğitim kurumlarının yöneticilerinin tedbir alması istendi.

Antalya'nın sel, taşkın ve fırtınaya karşı bilinen hassasiyeti de göz önüne alınarak tüm kamu kurum ve kuruluşlarının üstün görev ve sorumluluk anlayışı içinde hizmete hazır hale getirildiği belirtildi.

KRİZ MASASI OLUŞTURULDU
Öte yandan kentte bu akşam başlaması beklenen şiddetli yağış ve fırtınayla ilgili olarak Antalya Valiliğinde kriz masası oluşturuldu, Büyükşehir Belediyesi de fırtınaya karşı önlem aldı.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mehmet Aktekin, yaptığı yazılı açıklamada, kentte önümüzdeki saatlerde etkili olması beklenen şiddetli yağış ve fırtınaya karşı Büyükşehir Belediyesinin tüm imkanlarının seferber edileceğini bildirdi.

Aktekin, Büyükşehir Belediyesi daire başkanları ile bir araya gelerek kentte meydana gelebilecek olumsuzluklarla ilgili bilgi alışverişinde bulunduklarını belirtti.

Başta Valilik olmak üzere, Karayolları ve Devlet Su İşleri gibi diğer kamu kurumlarıyla koordineli çalışacaklarını belirten Aktekin, ''Sosyal belediyecilik anlayışı içinde, şiddetli yağış ve fırtına nedeniyle kent merkezinde tüm ekiplerimizle aktif çalışacağız. Birimlerimizin imkanlarını seferber edeceğiz'' ifadesini kullandı.

Bu arada, Antalya Valiliğinde İl Kriz Yönetim Merkezi toplandı. Toplantıda, dün ve bugün Antalya genelinde etkili olması beklenen olumsuz hava koşullarına karşı alınacak tedbirler değerlendirildi.

Toplantının ardından 112 Acil Çağrı Merkezi binasında Vali Yardımcısı Mehmet Seyman başkanlığında kriz masası oluşturuldu. Bütün kamu kurumlarından yetkili birim amirlerinin de kriz merkeziyle koordineli çalıştıklarını belirtildi.

[NTV]

1.02.2010

Gazze'de tek suç kredi kartı çalmak mı?

İsrail'de iki üst düzey subay, Gazze savaşında beyaz fosfor kullanılması sebebiyle disiplin cezası aldı. Ülkede operasyon ile ilgili yapılan soruşturmalarda şu ana kadar tek bir asker mahkumiyet aldı. O askerin suçu da bir Filistinli'nin kredi kartını çalmak.

Haaretz gazetesi, İsrail ordusunun geçen yılki Gazze savaşında beyaz fosfor kullanılmasını onayladıkları için biri Tuğgeneral, diğeri Albay iki üst düzey yetkilinin disiplin cezası aldığını yazdı.

Gazetenin haberine göre, açılan askeri soruşturmada, iki yetkilinin, bir BM yardım ajansının idaresindeki binaya bu son derece yakıcı mühimmatın kullanılmasıyla insan hayatını tehlikeye attığına karar verildi.

Haberde, subaylara hangi cezanın verildiği belirtilmedi.

TEK MAHKUMİYET KREDİ KARTI ÇALMAKTAN
İsrail kaynakları Gazze savaşı ile ilgili şu ana kadar 150 vakayı soruşturduklarını belirtiyorlar. Şimdiye dek operasyon sırasında yaşananlarla ilgili tek bir dava mahkumiyetle sonuçlandı; bunda da bir İsrail askeri bir Filistinlinin kredi kartını çaldığı için yedi ay hapis cezasına çarptırıldı.

İSRAİL: SAVAŞ SUÇU İŞLEMEDİK
Öte yandan İsrail, geçen 2009'un Ocak ayındaki Gazze operasyonu ile ilgili raporunu Birleşmiş Milletler'e sundu. Raporda, İsrail kuvvetlerinin savaş suçu işlediği iddialarına ilişkin herhangi bir kanıt bulunamadığı bildiriliyor.

Bununla birlikte raporda da iki askeri yetkili hakkında, Gazze'deki BM merkezine atılan beyaz fosfor bombaları ile ilgili disiplin işlemi yapıldığını ortaya koyuyor.

Raporda, çok sayıda fosfor bombasının ordunun kurallarını ihlal eder şekilde atıldığı belirtiliyor.

Solunum sisteminde sorunlara yol açan beyaz fosforun nüfusun yoğun olduğu alanlarda kullanılması, Gazze Operasyonu'nun en tartışmalı uygulamalarından biriydi.

Birleşmiş Milletler, geçen yılki Gazze operasyonu sırasında gerek Filistinli örgütlerin gerekse İsrail'in savaş suçu işlendiği iddialarını soruşturmasını istemişti.

İsrail'in Gazze'ye Aralık 2008-Ocak 2009 arasında düzenlediği operasyonlarda BM'nin Gazze'deki Filistinlilere yardım misyonu (UNRWA) binasının gıda deposu, eğitim merkezi ve okulları maddi zarar görmüştü. İsrail'in bu operasyonlar sırasında beyaz fosfor da kullandığı da bildirilmişti.

BM RAPORU BU HAFTA SUNULUYOR
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, konuyla ilgili raporunu bu hafta BM Genel Kurulu'na sunacak.

BM'nin savaş suçları konusunda yetkili yargıcı Richard Goldstone, her iki tarafın da güvenilir ve bağımsız soruşturmalar yürütmesini istemiş, aksi halde konunun uluslararası yargıya sevkedileceği uyarısında bulunmuştu.

Genel Kurul, 5 Kasım'da Goldstone raporunun sonuçlarını desteklemiş ve hem Filistinli hem de İsrailli yetkilileri ihlallere ilişkin kendi soruşturmalarını yürütmek için 5 Şubat'a dek süre tanımıştı.

İsrail konunun uluslararası savaş suçları mahkemesine gitmesini önlemek için bir diplomasi atağı yürütüyor.

Hamas da İsrail'e atılan roket ve havan topları konusunda kendi soruşturmasını yapmaya çağırılmıştı. Ancak Hamas yetkilileri konuyla ilgili 'bağımsız' soruşturma çağrılarını gözardı ediyor. Hamas yetkilileri, roket saldırılarında sivilleri hedef almadıklarını, amacın askeri hedefleri vurmak olduğunu; ancak roketler güdümlü olmadığından sivillerin de zarar görebildiğini savunmuştu.

[NTV]
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...