30.05.2008

Toplu köpek mezarında ilk ‘suçlu’ hayvanseverler! (5 Bin 500 Köpek!)

YORUM : Antalya Kepez'de bi çocuğu ısıran köpeği kuduz olduğunun anlaşılmasının ardından, anlaşılıyor ki köpek itlafı (katliam) yöntemine gidilmiş. Salgın hayvan hastalıkları ile mücadelede, potansiyel salgın hastalığa yakalanacak hayvanların öldürülerek hastalığın kaynağını yoketme düşüncesi doğru bir düşünce değil. Çünkü epidemik hastalıklar doğrudan diğer hayvanları, türleri ve insanları da tehdit ediyor. Mesela Kuş Gribi (Avian Influenza) salgınında kanatlı hayvanlar itlaf edildi. (bu yöntem sadece Türkiye'de değil, dünyada da uygulanıyor. Mesela Hollanda salgını önlemek adına 5 milyon tavuk katletti). Ancak insanda "potansiyel" olarak hastalığı yayma tehlikesini taşıyor, hatta küresel bir Avian Influenza salgını "insandan insana" bulaşma ile olacak! O zaman insanlar mı itlaf edilecek?? Kuduz hastalığı bütün türlere bulaşabilen bir hastalık, bir insanda görüldüğünde o bölgede yaşayan diğer insanların itlaf edilmesi mi gerekiyor??

Hastalığın kaynağını, hastalığı yayması muhtemel canlıyı yokederek önleme düşüncesi, "türcü" bir düşüncedir. İnsanın gezegene ve üzerinde yaşayan canlılara nasıl baktığının bir göstergesidir. İnsanın gezegende efendi olduğunu yanılsamasının bir göstergesi... Peki ne yapılmalı, bu kadar insanı tehdit eden hastalıklara karşı ne yapılmalı o zaman diyenlere şunu söylemek istiyorum. Epidemik hastalıkların kökenini tamamen kurutmak mümkün değil! Ancak Koruyucu Hayvan Sağlığı programlarının tüm ülkede ciddiyetle takip edilmesi ve uygulanması gerekmekte. Belediyelerde yeterli Veteriner personel (veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni/teknikeri) yoktur. Belediye barınakları hayvanların rehabilite edildiği yerler değil, toplumun gözünden uzaklaştırılmış, hapsedilmiş ve kötü koşullara mahkum edilmiş hayvanlarla dolu. Barınaklarda Veteriner personelin sayısı azdır. Tarım Bakanlığı Hayvan Sağlığı birimlerinde yeterli Veteriner personel bulunmamaktadır. Acilen bu sayıların arttırılması gerekmekte. Veteriner Fakültelerinde, Önlisans bölümlerinde ve Veteriner Liselerinde eğitimin kalitesi arttırılmalı ve uygulamalı eğitimin muhakkak geliştirilmesi gerekmekte. Ve maalesef veteriner personelin içinde de yeterli derece de "hayvansever" yoktur. Bunun yanı sıra İnsan Sağlığında koruyucu hekimlik hizmetleri, personelleri ile birlikte geliştirilmesi gerekmektedir.. (K.M.)

‘5 bin 500 köpeğin gömüldüğü’ söylenen toplu mezarlar için belediyeler sus pus. Valilik inceleme başlattı, Tarım Müdürlüğü hayvanseverleri suçladı.

Antalyalı hayvanseverlerin önceki gün Antalya’nın Varsak Beldesi’nde ortaya çıkardığı toplu köpek mezarı, Türkiye’nin dört yanındaki hayvanseverleri ayağa kaldırdı. Hayvan koruma dernekleri katliamı protesto etmek için eyleme hazırlanırken mezardan çıkarılan köpeklerin kimler tarafından ve niçin öldürüldüğü belirsizliğini koruyor.
Hayvanları Koruma Derneği Antalya Şubesi Başkanı Sevda Kıraç, toplu mezarın ortaya çıkarılmasının ardından “Sadece sokak köpekleri öldürülmemiş. Aralarında tasması bile çıkarılmayanlar da var” demiş, Konyaaltı Dostları Derneği Başkanı Nilsa Güleç ise öldürülen köpek sayısının 5 bin 500 olduğunu söylemişti.
Antalya Tarım İl Müdürü Bedrullah Erçin, dün konuyla ilgili araştırma başlattıklarını açıklarken, köpeklerin ölüm nedeninin incelemelerin ardından tespit edileceğini söyledi. Erçin, toplu mezarları bulan hayvan koruma derneklerini de suçladı: “Halk sağlığını tehdit ediyorlar. O mezarları kimden izin alıp açtırmışlar? O bölgede salgın hastalık olursa sorumlusu kim olacak?”
Bölgeyle ilgili birinci derecede sorumlu kurumun belediyeler olduğunu dile getiren Erçin, “Bu olayla ilgili bilgi alınması gereken merciler sorumlu belediyelerdir. Öte yandan bize bu alanda itlaf gerçekleştirildiğine dair hiçbir bilgi gelmedi. Yine de valilikle temasa geçerek mezarları inceleteceğiz. Hayvanlardan numune alarak salgın tehlikesine karşı da önlem alacağız” diye konuştu.
Varsak Belediye Başkanı Kazım Bilgili ise Varsak Belediyesi’ne bağlı zabıta ekiplerinin hiçbir şekilde itlaf yapmadığını söyledi: “Başka belediyeler hayvanları toplayıp bizim sınırlarımıza bırakıyorlar. Bu köpekler de başka yerde itlaf edilip bizim bölgemize gömülmüş olabilir. Böyle bile olsa bize haber verilmeliydi. Salgın hastalık olsa bunun sorumlusu biz mi olacağız? Sorumlular için suç duyurusunda bulunacağız.”
Köpekleri itlaf edip gömmekle suçlanan Kepez, Konyaaltı, Muratpaşa ve Büyükşehir’e bağlı alt kademe belediyelerin başkanları da iddiaları kabul etmedi.

Barınak köpekleri mi?
Türkiye Hayvanları Koruma Derneği ise belediye başkanları hakkında suç duyurusunda bulundu. Valilik de olayla ilgili komisyon kurup inceleme başlattı. Toplantıya Antalya Valisi Alaaddin Yüksel de katıldı. Komisyonda toplu mezarlardan çıkan köpek ölülerinin çeşitli barınaklarda ölen köpekler olabileceği yönündeki iddialar da araştırılıyor.

[Radikal]

29.05.2008

Antalya’da yüzlerce köpek itlaf edildi

Antalya’nın Varsak beldesindeki bir araziye itlaf edilen köpeklerin topluca gömüldüğü belirlendi.

Bir vatandaşın “itlaf edilen köpeklerin topluca gömüldüğü yerler var” ihbarı üzerine harekete geçen Hayvanları Koruma Derneği Antalya Şubesi ve Konyaaltı Dostları Derneği üyeleri, iş makineleriyle Varsak beldesindeki ormanlık alana geldi.

Söz konusu bölgede toprağı iş makineleriyle kazan dernek üyeleri, itlaf edilerek, 15 ile 20’şerli gruplar halinde gömülmüş köpek cesetleri buldu.

Bu sırada Hayvanları Koruma Derneği Antalya Şube Başkanı Sevda Kıraç ve Konyaaltı Dostları Derneği Başkanı Nilsu Güleç, gözyaşlarına hakim olamadı. Olay yerinde bulunan hayvan severler, itlafı gerçekleştirdiklerini iddia ettikleri Konyaaltı, Kepez ve Muratpaşa Belediyelerine tepki gösterdiler.

Hayvanları Koruma Derneği Antalya Şube Başkanı Sevda Kıraç, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bu bir cinayet. Yüzlerce köpeği öldüren sorumlular hakkında suç duyurunda bulunacağız” dedi.

Antalya’da 15 yılda 15 bin sokak köpeğinin kısırlaştırılarak yaşamalarını sağladığını belirten Kıraç, “Kuduz aşıları yapılan, sahipli oldukları küpelerinden ve tasmalarından belli olan hayvanların bile toplanarak itlaf edilmesine bir anlam veremiyoruz” diye konuştu. Kepez bölgesinde 10 Nisanda küçük bir çocuğu ısıran köpeğin kuduz olduğunun anlaşılması üzerine o bölgede karantina uygulaması başlatıldığını anımsatan Kıraç, “İlgili kanun gereği kuduz görülen bir yerdeki bütün hayvanlar itlaf edilir. Ancak burada kuduz olup olmadığına bakılmaksızın tüm ev köpekleri ve sokak köpekleri öldürülmüş. Buna anlam vermek imkansız. Antalya Valisi Alaadin Yüksel’den bu itlafı durdurmasını rica ediyorum” dedi.

Konyaaltı Dostları Derneği Başkanı Nilsu Güleç de, karantina uygulamasına geçildikten sonra yetkililerin aşılanmış köpeklerin bakımevlerine toplanacağı sözü verdiklerini ancak bu söze rağmen hayvanları yok etme yöntemi kullandıklarını ileri sürdü. Köpeklerin vahşice öldürülerek, toplu olarak gömüldüğünü kaydeden Güleç, bazı köpeklerin ilaçla bazılarının ise boğularak öldürüldüğünün belirlendiğini ifade etti.

Muratpaşa ve Kepez Belediyelerinin taşeron bir firma kiralayarak köpek itlafı gerçekleştirdiğini iddia eden Güleç, “Madem kuduz var bölgedeki bütün hayvanları itlaf edin, kedileri köpekleri öldürmekle kuduz mu önlenir. Sırf turizm mevsiminde sokaklarda köpek görülmesin diye hayvanları öldürüyorlar” dedi.

Öte yandan itlaf edilen köpeklerin uygunsuz bir şekilde toprağa gömülmesi, bölge sakinlerinin de tepkisini çekti. Bölgede inceleme yapan jandarma ekipleri de dernek üyelerinin ifadelerine başvurdu.

[Ntvmsnbc]

25.05.2008

Deprem bölgesinde sarsıntı ve sel tehdidi

Çin'in Siçuan bölgesini yerle bir eden depremden iki hafta kadar sonra şiddetli bir artçı sartıntı yaşandı.

Sartıntı başkent Pekin'de de hissedildi.

Çin medyası sartıntı nedeniyle binlerce evin yıkıldığını, yüzlerce kişinin de yaralanmasına yol açtığını söylüyor.

Şu ana kadar belirlenen ölü sayısı ise bir.

Son olarak da Çinli yetkililer deprem bölgesinde yoğun yağış beklendiğini, bunun bölgedeki barajlar ve deprem nedeniyle oluşan gölcüklerin taşmasına neden olabileceğini bildirdi.

Enkaz altından sağ çıktı

Çin'deki depremin üzerinden 266 saat geçmesine rağmen, bir kişi enkaz altından sağ çıkarıldı.

Devlet televizyonu, Mianzhu kentinde 80 yaşındaki kısmi felçli Xiao Zhihu adlı bir erkeğin, enkaz altından canlı kurtarıldığını bildirdi.

Evinin sütunları altında kalan Zhihu'nun, eşi tarafından beslendiği için hayatta kalabildiği belirtildi.

Diğer taraftan depremde belirlenen ölü sayısı 63 bine yaklaştığı açıklandı.

Hükümet sözcüsü Fuo Veinim, gazetecilere yaptığı açıklamada, son tespitlere göre ölü sayısının 62 bin 664 olduğunu belirtti.

Sözcü, kayıp sayısının 23 bin 775, yaralı sayısını ise 358 bin 816 olduğunu söyledi.

Ancak ölü sayısının 80 bini bulabileceği belirtiliyor.

Önceki resmi açıklamada ölü sayı 60 bin 560, kayıp kişi sayısı ise 26 bin 221 kişi olarak verilmişti.

Yardım çalışmalarına İsrail de katıldı

İsrail, Çin'deki depremzedelere yardım gönderdi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Arye Mekel, depremzedeler için giyecek, tıbbi malzeme, jeneratör ve çadır taşıyan bir uçağın Çin'in güneyindeki bölgeye hareket ettiğini bildirdi.

Mekel, tahminen 1,5 milyon dolar değerindeki yardımların bugün Çin'e ulaşacağını belirtti.

İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni de bu yardımın İsrail ile Çin halkı arasındaki dostluğun ifadesine yönelik yapabilecekleri ufak bir katkı olduğunu söyledi.

[BBC Turkish]

24.05.2008

Atlas Okyanusu’nda 11’i ciddi fırtına bekleniyor

ABD’nin Ulusal Okyanus-Atmosfer Meteoroloji Dairesi, Atlas Okyanusu ve çevresinde bu yıl içinde 11’i ciddi tehdit olan, 12 ile 16 arasında fırtına ve kasırga beklendiğini açıkladı.

Florida eyaletinin Tampa kentinde kurulu resmi daire, bu fırtına ve kasırgaların vücut bulma olasılığının yüzde 60-70 olduğunu hatırlattı.

Atlas Okyanusu’nda 2008 yılında meteoroloji adları belli olan 12-16 “fırtına” bekleniyor. Yıllık ortalama 11’i “büyük fırtına” görülüyor. Bunların içinde 6’sı kasırga, ikisi “dev kasırga” sınıfına giriyor.

Meksika Körfezi’nden ABD’nin güneydoğu eyaletleri ve özellikle New Orleans kentini üç yıl önce silip süpüren “Katrina” kasırgası, önemli can kaybı ve maddi zarara neden olmuştu.

[Ntvmsnbc]

19.05.2008

Afrika'dan vahşet manzaraları

Güney Afrika, ANC-Zulu kapışmasından beri ilk kez siyahın siyahı katletmesine sahne oluyor. Ekonomik krize gıda fiyatlarındaki artış eklenince, Mugabe rejiminden kaçan Zimbabveli göçmenler hedef oldu.

Göçmen karşıtlığı daha çok Batı ülkeleriyle birlikte anılırken, bu kez bir Afrika ülkesinde bir başka Afrika ülkesinden gelenler hedef alınıyor. Güney Afrika’nın ‘altın şehir’ lakaplı ekonomik başkenti Johannesburg ve çevresinde Zimbabve’den kaçmış göçmenlere yönelik saldırılarda en az 22 kişi ölürken, ateş topuna çevrilen insan görüntüleri herkesi şoke etti. Apartheid devrinde Afrika Ulusal Kongresi (ANC) ile Zulu Inkhata Özgürlük Partisi yandaşları arasındaki çatışmalardan beri ilk kez siyahlar siyahlara karşı böylesine bir şiddet uyguluyor.

Johannesburg’un polisin giremediği teneke semtlerinde yüzlerce kişi saldırıya uğradı, barakaları yağmalanıp ateşe verildi. Yerliler elde silah ‘yabancı avı’na çıkarken, şiddetten kaçan en az altı bin kişi kilise ya da karakollara sığındı. Sokaklarda dövülmüş, kanlar içinde, ateşe verilmeye çalışılmış kol, bacakları yanık insan bedenleri yatıyor. Pazar günü üstüne battaniye kapatılıp ateşe verilerek öldürülen bir göçmenin fotoğrafları dün tüm Güney Afrika gazetelerinin manşetindeydi. Bin Zimbabvelinin sığındığı bir kiliseye de saldırıldı. Dumanı tüten semtlerden Reiger Park’ta Noxolo adlı bir kadın, “Hepsi Zimbabvelilerin suçu. Çekip gitmeliler” diyerek saldırgan hissiyatı dile getirdi.

Apartheid sonrası işler düzelmedi
Apartheid’ın bitmesinden 14 yıl sonra, Güney Afrika doğal kaynak zenginliğine rağmen hâlâ gelişmekte olan bir ülke ve gelir eşitsizliğinde başı çekiyor. İşsizliğin yüzde 40’larda seyrettiği, suçun alıp başını gittiği yoksul bölgelerde, göçmenler yerlilerden ‘iş çalmak’la suçlanıyor. Tüm dünyayı etkileyen gıda krizinin de darbesini yiyen ülkede yoksullar yiyecek alamaz hale gelince şiddet göçmene patladı. En yoğun Johannesburg’da olmak üzere Güney Afrika’da, üç milyonu Mugabe rejiminin demir yumruğunu beş haneli enflasyonun keskinleştirdiği Zimbave’den kaçmış, kalanı Mozambik, Nijerya, Malavi ve Kongo’dan gelen 5 milyon göçmen yaşıyor.
Geçen hafta başlayan şiddet kontrolden çıkarak, göçmenlerle birlikte yerel halkı da hedef alma yolunda. Reiger Park sakini Bongani, devrilmiş bir konteynırı göstererek “Sahibi renkli bir Güney Afrikalıdır. Ama her şeyini çaldılar” dedi ve ekledi: “Polisin geldiğine memnunum, ama beni de bacağımdan vurdular. Bahçemdeyken sebepsiz yere ateş ettiler.” Tutuklananların sayısı 257’yi buldu. Kötü yönetimle suçlanan hükümet, saldırıları kuvvetle kınadı. Nobel Barış Ödüllü Başpiskopos Desmond Tutu “Biz böyle davranmayız. Bunlar bizim kardeşlerimiz. Lütfen durun. Apartheid’la savaşırken Afrikalılar bizi destekledi. Teşekkürümüz çocuklarını öldürmek olamaz. Şiddet eylemiyle mücadelemize itibar kaybettiremeyiz” çağrısı yaptı. (afp)

[Radikal]

Küresel isinma nedeniyle ölü bölgeler okyanuslarda yayiliyor

Balık ve diğer deniz canlılarının oksijensizlikten boğulabildiği, deniz ölü bölgeleri, dünyanın tropik okyanuslarına doğru yayılıyor.

Araştırmacılar, iklim değişimi nediyle deniz suyunun ısınmasının çözünmüş oksijen taşıma yeteneğini azalttığını, bunun da dünyanın okyanus kuşaklarını deniz mezarlıklarına dönüştürdüğünü keşfettiler.

[TimesOnline]

18.05.2008

Çin’de ölü sayısı 32 bini geçti

Çin’i vuran 7, 9 büyüklüğündeki depremin bilançosu her geçen gün ağırlaşıyor. Ölü sayısı 32 bin’i aştı. Yaralı sayısı ise 220 bin olarak açıklandı.

Ancak depremin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen enkaz altından sağ çıkarılanlar da var.

Depremden tam 124 saat sonra bir kadın, 139 saat sonra da bir erkek enkazdan sağ olarak çıkarıldı.

Umutları diri tutan bu gelişmelere rağmen, ölenlerin sayısı artıyor. Resmi rakamlara göre ölü sayısı 32 bin 477. Ancak bu sayının 50 bini bulmasından endişe ediliyor.

Deprem bölgesinde artçı şoklarsa sürüyor. Son olarak siçuan eyaletinde 6.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

Deprem nedeniyle yaklaşık 5 milyon kişinin evsiz kalması da yetkilileri düşündürüyor.

[Ntvmsnbc]

16.05.2008

Canlı türlerinin üçte biri yok oldu

Doğal ortamda yaşayan hayvanların sayısı 1970’lerin başından bu yana yaklaşık üçte bir oranında azaldı.

Doğal Hayatı Koruma Vakfının, yüzlerce balık, kuş, memeli ve böcek türünün akıbetinin araştırıldığı Yaşayan Gezegen Endeksine göre, hayvan sayısı ortalama yüzde 27 oranında azaldı.

Daily Mail’in haberine göre raporda, hayvanların aşırı avlanılması, yeni tarım alanları açılması sonucu doğal yaşam ortamlarının daralması, hayvan ticareti, kirlilik ve insanoğlunun yol açtığı iklim değişiminin kurbanı olduğu bildirildi.

Amur (Mançurya) kaplanlarından şempanzelere, yeşil kaplumbağalardan kutup ayılarına kadar 1400 türü kapsayan araştırma çerçevesinde, hayvan sayılarıyla ilgili 4000 araştırma da incelendi.

Araştırma sonucunda, karada yaşayan hayvanların sayısının 1970 ile 2005 arasında dörtte bir oranında azaldığı, suda yaşayan canlıların sayısınınsa yüzde 29 oranında düştüğü saptandı.

Vakfın İngiltere şubesi kampanya başkanı Colin Butfield, “çevre meselelerinde bilincin giderek artmasına karşın gidişatın kötüye doğru olması alarm verici” dedi.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı genel müdürü James Leape de, bunun etkisinden kimsenin kaçamayacağını çünkü küresel çeşitliliğin azalmasının daha az yeni ilaç bulunması ve doğal felaketlere daha açık olmak anlamına geldiğini söyledi.

Bununla birlikte son yıllarda bazı hayvan türlerinin sayılarında artış olduğu, bunların arasında Sibirya kaplanlarıyla bazı bölgelerindeki Afrika fillerinin bulunduğu kaydedildi.

[Ntvmsnbc]

Myanmar’da ölü sayısı 80 bine yaklaştı

Nergis tayfununun vurduğu Myanmar’da günler geçtikçe felaketin bilançosu artıyor. Cunta en son ölü sayısının 78 bin, kayıp sayısının 56 bine yaklaştığını duyurdu.

Myanmar’daki askeri yönetim Nargis tayfununda hayatını kaybedenlerin sayısının 77 bin 738’e çıktığını, kayıp sayısının da 55 bin 917 olduğunu duyurdu. Ülkeyi iki hafta önce vuran Nargis tayfununun ardından, Myanmar yönetimi uluslararası yardımların önüne birçok engel çıkardığı için, yardım ekiplerinden yetkililer ölü sayısının 100 bini geçebileceği hatta daha sonra yayılacak hastalıklarla beraber bir milyonu bile bulabileceğini belirtmişti.

Cunta, daha önce tayfunda ölenlerin sayısını 43 bin 318, kayıp sayısını ise 27 bin 838 olarak açıklamıştı.

Ülkede tayfunun en çok vurduğu bölgelere hala yardım gitmemesinin ölü sayısını daha da arttırmasından endişe edilirken, BM yetkilileri Myanmar yönetiminin engelleyici tavrının uluslararası yardım tarihinde bir ilk olduğu belirtti.

Uluslararası kurtarma ekiplerinin ülkeye girişine izin vermeyen askeri cunta, yardım malzemelerinin çok azını afetzedelere dağıttı. Her gün sadece Birleşmiş Milletler Myanmar’a 400 tona yakın gıda yardımı yapıyor, fakat afetten bu yana 2 buçuk milyon kişiye ulaşan yardım miktarının toplamı 300 tondan az. Cesetler ise hala sokaklarda.

KOLERA VAKALARI BAŞLADI
Öte yandan Dünya Sağlık Örgütünün Tayland’daki temsilcisi Maureen Birmingham, gazetecilere yaptığı açıklamada, ülkede doğrulanmış kolera vakalarının görüldüğünü belirtirken, rakamların Myanmar’da geçmiş yıllarda yılın bu döneminde görülen vaka sayısıyla şimdilik çok farklılık göstermediğini söyledi.

Birmingham, vakaların tayfundan en fazla zarar gören İrravadi deltasında görüldüğünü kaydetti.

[Ntvmsnbc]

15.05.2008

Kutup ayıları, tehdit altındaki türler listesinde

ABD İçişleri Bakanlığı, kutup ayılarının “tehdit altındaki türler” listesine alınmasına karar verdi.


WASHINGTON - İçişleri Bakanı Dirk Kempthorne, küresel ısınmanın neden olduğu Arktik deniz buzları seviyesindeki azalma sebebiyle, kutup ayılarının da “tehdit altındaki türler” sınıfına alınarak korunmasına karar verdiklerini açıkladı.

Kempthorne, bu kararın, “kutup ayılarının da yakın gelecekte, nesli tükenme tehlikesi altında olan türler içine gireceği” anlamına geldiğini kaydetti.

ABD’nin, “Tehlike altındaki türler” (Endangered Species Act) yasasına göre türler, “tehdit altındakiler” ve “nesli tükenme tehlikesi altındakiler” olarak iki farklı seviyede listeye alınıyor.

Başta Grönland ve Norveç olmak üzere Alaska, Kanada ve Rusya’da yaşayan kutup ayılarının sayıları, küresel ısınmanın yanı sıra, çevre kirliliği ve yanlış avlanma nedeniyle de azalıyor.

[NTVMSNBC]

Myanmar biyoyakıt hamlesi besin kesintisini derinleştiriyor

BANGKOK (AFP) - Myanmar, Nergis Siklon'unun kötü sonuçlarının beraberinde insanlarını beslemek için mücadele ediyor - çünkü rejim biyoyakıt üretme planı içerisinde bazı çiftçileri pirinç yetiştirmeyi bırakmaya zorluyordu.

2005'te askeri hükümetin lideri Than Shwe, dünyanın büyüyen biyoyakıt talebinden faydalanacak bir devlet sanayisinin köşe taşı olacağını umduğu zehirli bir kabuklu yemiş olan jatropha ekimi için ulusal bir hamleyi emretti.

[Yahoo! News]

13.05.2008

Dikkat; tsunami geliyor

Kutsal metinlerde tek tanrılı inancın ve kitaplı üç Zebur'u sayarsak dörtdinin başlangıç referansı olan Hazreti İbrahim döneminde Mezopotamya'da 300 yıl süren kuraklıktan söz edilir.

Hazreti İbrahim'in torunu Yakup'un da ömrünün son yıllarında bir türlü bitmek bilmeyen kuraklığın yol açtığı kıtlık yüzünden oğullarının bazılarını Mısır'a gönderdiği anlatılır.
Kuraklığın daha sonra da hükmünü sürdürdüğü veya yeniden bölgeyi kasıp kavurduğu, Hazreti Musa'nın soyundan gelen Hazreti İlyas'ın İsrail Kralı Aşab'ı "Korkunç bir kıtlık başlamak üzere" diye uyardığı da metinlerde yer alır.
Son arkeolojik bulgularla kutsal metinlerdeki bu öykülerin efsane olmadığı, Harranlı Hazreti İbrahim ve sonrasında gerçekten müthiş kuraklığın yaşandığı kanıtlandı. Yale Üniversitesi'nin Ortadoğu arkeolojisi bölümünün başkanı Prof. Harvey Weiss'in Harran ile Habur arasındaki bölgede yaptığı araştırmalarla.

Kentler kaderine terk edildi
Bu bölge Milat' tan önce 2200 ile 1900 arasında öylesine korkunç bir kuraklığın pençesine düştü ki, balta girmemiş ormanlar birkaç yılda çöle dönüştü. On binlerce kişiyi barındıran kentler kaderine terk edildi. Çünkü insanlar ekmek ve su bulabilmek için başka diyarlara göç ettiler.

Araştırmalara göre, bu tarifsiz kuraklığın nedeni Atlantik Okyanusu sularının soğumasıydı. Bu büyük ısı düşüşü nemi kuzeye çeken bir alçak basınç merkezi yaratmış, Akdeniz'in ve Ortadoğu'nun yağmur bulutlarını Atlantik'e sürüklemişti.
Günümüzde de böyle bir değişim var mı; henüz hiçbir uzman kesin bir görüş belirtemiyor (Tek istisna: ABD Savunma Bakanlığı'nın isteğiyle 2003 Ekim'inde hazırlanan raporda, ani iklim değişikliğinin, yani dünyanın birdenbire soğumasının kurak bölgelerden yaşanabilir yörelere çok yoğun göçlere yol açacağı, bunun da birçok devlet için çok ciddi ulusal güvenlik sorunları doğuracağı ayrıntılı olarak anlatılıyor.)

Evet, günümüzde de böyle "Ani" bir değişim var mı, oluşmak üzere mi; kimse yanıt veremiyor ama Güneydoğu Anadolu olağanüstü bir kuraklığın pençesinde kıvranıyor.
Hem de Adana'yı sellerin götürdüğü, Van'da kar yüzünden yolların kapandığı bir dönemde.
Adana ile Van arasındaki coğrafyada yer alan Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt, Şırnak, hatta Malatya ve Elazığ neredeyse bir damla yağmura muhtaç durumdalar. Daha kötüsü; hava tahmin raporlarına göre bölgede önümüzdeki günlerde, hatta haftalarda, hatta hatta aylarda da kim bilir belki yıllarda da ciddi bir yağış beklenmiyor.

Yine kitlesel göç tehlikesi
Saydığımız iller Türkiye'nin Konya Ovası'ndan sonra ikinci buğday ve arpa ambarı. Yine o iller Türkiye'nin mercimek üretiminin yüzde 90'dan fazlasını sağlıyor.
Yöre gazetelerinin görüşlerine başvurdukları çiftçiler, "Hayatlarında böyle bir kuraklık görmediklerini" anlatıyorlar. Çoğunun yaşı 60'ın epey üstünde. Yani, en azından son yarım yüzyılın en kurak dönemini yaşıyorlar.
Balta girmemiş ormanlarla kaplı Mezopotamya'yı çöle dönüştüren Hazreti İbrahim çağındaki uzun süreli kuraklık geri mi geliyor? Meteorologlar bu soruya da doyurucu bir yanıt veremiyorlar. (Tabii Pentagon'un yukarda sözünü ettiğimiz raporundaki bulguları bir yana bırakırsak.)
Ancak bölgeden gelen haberler "Alarm" zillerinin çalınmasını gerektiriyor: Denkler toplanmaya başlandı. Herkes göç hazırlığında. "Herkes" derken binler değil, on binler değil, yüz binlerce kişiyi kastediyoruz. Kim bilir belki de milyonları.
Uzmanların "Hidrolojik stres" dedikleri bir kitlesel çöküşten, Hazreti İbrahim dönemindeki gibi köylerin, kasabaların, hatta kentlerin bir anda boşalması olasılığından söz ediyoruz.
Yakup döneminde Mısır'a gitmişlerdi. (Şimdi kuraklık nedeniyle Nil'in de debisinin yüzde 95'ini yitirmesi olasılığından söz ediliyor.)
İlyas zamanında Lübnan'a akın etmişlerdi. (Günümüzde orası da suya muhtaç.)
Şimdi nereye gidecekler? Kuzey Irak'a mı? Güneydoğu'daki kuraklık orada da var. (Hatta 100 yıldır böyle bir kuraklığın görülmediği belirtiliyor.)
Hem sonra onlar artık yağmur değil; aş ve iş derdindeler. Göç yönleri belli: Akdeniz! Ege!
Yani? İstanbul, İzmir ve Antalya başta olmak üzere Akdeniz ve Ege kıyılarına "Tsunami" geliyor. Denizden değil, karadan. Hazır mısınız?

[Erdal ŞAFAK - Sabah]

12.05.2008

ABD’de kasırga: 22 ölü


Amerika Birleşik Devletleri’nin orta kesimini etkisi altına alan kasırgada, 22 kişi yaşamını yitirdi.

Kasırganın neden olduğu hortumlar, özellikle Missouri ve Oklahoma eyaletlerini vurdu. Sert ve şiddetli rüzgarlar, her iki eyalette büyük maddi hasara yol açtı. Ev ve işyerleri yıkıldı, araçlar devrildi.

Yetkililerin verdiği bilgiye göre, Missouri’de 15 kişi hayatını kaybetti. Aynı kasırganın vurduğu Oklahoma’ya bağlı Picher’da ise 6 kişi öldü, 150 kişi yaralandı. Kasırga da, evlerin de büyük zarar gördüğü, enkazlar oluştuğu bildirildi.

Ulusal Hava Tahmin Servisi, şiddetli fırtınalara neden olan hava sisteminin pazar günü geçtiği Georgia eyaletinde de 1 kişinin öldüğünü, yine çok sayıda evin zarar gördüğünü ve bu eyalete bağlı Dublin’de en az 6 hortum çıktığını açıkladı.

Fırtınanın dün geç saatlerde North Carolina’ya ilerlediği, ancak burada ölen ya da yaralanan olmadığı kaydedildi.

Kasırganın etkili olduğu bölgelere, elektrik de verilemiyor. Yetkililer, enkaz altında kalanlar olduğunu, bu nedenle ölü sayısının artabileceğini belirtiyor.

Arama kurtarma çalışmalarına ulusal muhafız birlikleri de katılıyor.
[Ntvmsnbc]

Çin’deki depremde bilanço ağırlaşıyor

Çin’in güneybatısındaki Sichuan eyaletinde 7.8 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Depremde binlerce kişi hayatını kaybederken, Çin Başbakanı Ciabao, depremi “büyük felaket” olarak nitelendirdi.

Çin’in Sichuan eyaletinde yerel saatle 14.28’de 7,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin başkent Chengdu’ya 92 kilometre mesafede ve yerin 10 kilometre derininde olduğu bildirildi. Yaklaşık 2-3 dakika sürdüğü belirtilen depremin ardından pek çok artçı sarsıntı meydana geldi. Depremde, onlarca okul, yurt ve fabrikanın da aralarında bulunduğu çok sayıda bina yıkıldı. Yaklaşık 10 bin kişi yaşamını yitirdiği depremde, yüzlerce kişinin enkaz altında olduğu bildirildi.

Depremin etkili biçimde hissedildiği başkent Pekin ile Bangkok ve Şangay’da da halk, sarsıntı nedeniyle kendini sokağa attı. Depremin ardından birkaç dakika daha sallanan gökdelenler ise boşaltıldı.

Bu arada, ağustos ayında olimpiyatlara ev sahipliği yapacak olan Pekin’de görünür bir hasar olmadığı bildirildi.

Öte yandan deprem, komşu ülkeler Tayvan, Tayland ve Vietnam’da da hissedildi.

BİNALARIN YÜZDE SEKSENİ YIKILDI

10 milyon nüfuslu ve gün geçtikçe büyüyen bir metropol olarak tanımlanan Chengdu’da halk, depremin ardından sokaklara döküldü.

Sichuan eyaletinde bulunan Beichuan Qiang’daki binaların yüzde sekseninin şiddetli yer sarsıntısı nedeniyle çöktüğü belirtildi.

Beichuan Qiang, başkent Chengdu’nun kuzeydoğusunda bulunuyor.

Öte yandan, Japonya meteoroloji ajansı ise, yaptığı açıklamda, depremin ardından tsunami riski olmadığını bildirdi.
BAŞBAKAN CIABAO: SANDIĞIMIZDAN ÇOK DAHA VAHİM
Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Ven Ciabao, CCTV Televizyonu’na yaptığı açıklamada, “Durum, önceden tahmin ettiğimizden çok daha vahim. Yardım için burada daha fazla insana ihtiyacımız var” dedi.

HALK GECEYİ SOKAKLARDA GEÇİRDİ

Bölgede yeni depremlerin olacağından korkan halkın geceyi sokaklarda geçirdiği bildirildi.

Sichuan eyaletinin kuzeydoğusundaki Nançong kentinde bulunan AFP muhabiri, yüzlerce belki de binlerce kişinin geceyi sokaklarda geçirdiğini, çoğunun sokakta aralarında konuştuklarını ve televizyon izlediklerini söyledi.

Çengdu kentinde, depremin ardından çok sayıda binaya girişe izin verilmediği, burada da halkın çoğunun geceyi parklarda, statlarda, geniş alanlarda geçirdikleri ve sokakta uyudukları belirtilirken, kuzeydeki Deyang bölgesinde de yaklaşık 20 bin kişinin geceyi sokaklarda geçirdiği bildirildi.

ARAMA-KURTARMAYA 28.6 MİLYON DOLAR
Çin Yurttaşlık İşleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı tarafından depremden sonraki kurtarma çalışmaları için 200 milyon yüen (28.6 milyon ABD Doları) tahsis edildiği açıklandı.

BM: YARDIMA HAZIRIZ
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Myanmar’daki kasırga felaketiyle ilgili düzenlediği basın toplantısının sonunda, Çin’de meydana gelen depremde insanların ölmesinden ve yaralanmasından dolayı son derece üzgün olduğunu bildirdi.

Depremin yarattığı hasarın ve depremde ölenlerin ve yaralanların sayısının henüz bilinmediğini belirten Ban, kurbanların ailelerine başsağlığı diledi.

Ban, ayrıca yayımladığı resmi açıklamada, BM’nin Çin hükümetine insani yardım konusunda elinden geleni yapmaya hazır olduğunu kaydetti.

SON 32 YILIN EN BÜYÜK DEPREMİ
Çin depremlerin sık olduğu bir coğrafyada bulunuyor.

1976 yılında Tangşan’da meydana gelen depremde, 242 bin kişi hayatını kaybetmişti.

Sincan eyaletinde 2003’ün Şubat ayında gerçekleşen 6,8 şiddetindeki bir depremde 94 kişi ölmüş, 200 kişi de yaralanmıştı.

Bu yıl 21 Mart’ta yine Sincan’da meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremde ise can kaybı olmamış, sadece maddi hasar olmuştu.
[Ntvmsnbc]

Kimyasal fabrikası yıkıldı


Çin’de gerçekleşen 7,8 büyüklüğündeki depremde kimyasal maddeler üreten iki fabrikanın da yıkıldığı bildirildi. Yıkımın ardından 80 ton sıvı amonyak sızmaya başladı.

Çin’in Sinçuan eyaletinde gerçekleşen 7,8 şiddetindeki depremde kimyasal maddeler üreten iki fabrikanın da yıkıldığı bildirildi. Shifang bölgesinde bulunan fabrikaların enkazının altında yüzlerce kişinin kaldığı söyleniyor.

Fabrikada çalışan 6 bin kişinin tahliye edildiğini belirten yetkililer, fabrika depolarında bulunun 80 ton sıvı amonyağın çevreye sızmaya başladığını belirttiler.
[Ntvmsnbc]

Çin'de 7,8 büyüklüğünde deprem

Çin’in Sincan-Uygur Özerk Bölgesi’nde meydana gelen şiddetli depremin merkez üssünün, bölgenin başkenti Çengdu’nun 93 kilometre yakınları olduğu bildirildi. Depremdeçok sayıda okul binası çöktü. Çöken okullardan birinde toprak altında 900 öğrencinin kaldığı bildiriliyor.


Güncel : Çin'deki depremin merkezi Vançau 'ya ulaşıldı

Çin’in Sichuan eyaletindeki depremin merkezi olan 112 bin nüfuslu Vançau ilçesine yeni ulaşıldığı bildirildi.
Yeni Çin Haber Ajansı, yerel makamlara dayanarak, yetkililerin Vançau ilçesine ancak ulaştıklarını ve ölü sayısının artmasından endişe
edildiğini bildirdi.
Ajans, Sichuan eyaletindeki depremde ölü sayısının 8 bin 533’e çıktığını belirtti.
Bu arada, Çin meteoroloji birimleri son üç içinde Sichuan eyaletine tahmin edilenin çok üzerinde yağmur yağdığını ve bunun kurtarma çalışmalarını zorlaştırdığını açıkladı.Meteoroloji yetkilileri, Sichuan’da yarından itibaren havanın bulutlu olmasının, komşu eyaletlerde ise yağışların üç gün daha sürmesinin beklendiğini söylediler.
Bölgede birçok kara yolunun depremden dolayı hasar görmesinin kurtarma çalışmalarını zorlaştıran bir başka etken olduğu ifade edildi.

BEİCHUAN’DA BİNALARIN YÜZDE 80’İ YIKILDI

Çin’in güneybatısında meydana gelen 7,8

büyüklüğündeki depremde, Sichuan eyaletindeki bir yerleşim bölgesinde

binaların yüzde sekseninin yıkıldığı bildirildi.

Çin resmi haber ajansı, Sichuan eyaletinde bulunan Beichuan

Qiang’daki binaların yüzde sekseninin şiddetli yer sarsıntısı nedeniyle

çöktüğünü duyurdu.

Haber ajansı, bu bölgedeki ölü sayısının 3 bin ile 5 bin arasında

olduğunu, yaklaşık 10 bin kişinin yaralandığını aktarmıştı.

Beichuan ilçesi, eyalet başkenti Chengdu’nun kuzeydoğusunda bulunuyor.

Amerikan Ulusal Jeofizik Enstitüsü, 7,8 büyüklüğündeki depremin Çin’in başkenti Pekin’in yanı sıra başka kentlerde de hissedildiğini duyurdu.

Öte yandan Çin’de meydana gelen deprem, Tayland ve Vietnam’da da hissedildi. Depremin etkisiyle Tayland’ın başkenti Bangkok’da ilk sarsıntının hissedilmesinden sonra yüksek binaların 7 dakika sallandığı belirtildi. Sarsıntının Vietnam’ın Hanoi kentinde de hissedildiği kaydedildi.

Binlerce kişi tahliye edildi
Bu arada, deprem, bölge ülkelerinde de hissedildi. Depremin ardından, ülkenin büyük kentlerindeki yüksek binalardan binlerce kişi tahliye edildi.

Şanghay'daki ticaret merkezinde bulunan ülkenin en yüksek binası Jinmao Kulesi de güvenlik nedeniyle boşaltıldı.

Çevre ülkelerden de hissedildi

Depremin eyaletin başkenti Çengdu'ya 92 kilometre mesafede ve yerin 10 kilometre derininde olduğu bildirildi.

Görgü tanıkları, sarsıntının yaklaşık 2-3 dakika sürdüğünü, büyük depremin ardından hala küçük artçı sarsıntılar hissettiklerini aktardı.

Yer sarsıntısı, Pekin, Şanghay gibi büyük kentlerin yanı sıra Tayland'ın başkenti Bangkok'ta da hissedildi. Deprem, Tayland ve Vietnam'da da hissedildi.

Depremin meydana geldiği Sichuan bir sanayi bölgesi; bölgenin nüfusu ise 80 milyondan fazla.
[Milliyet]

GLOBAL DISASTER 2. YILLIK DEĞERLENDİRME!

Üzerinde yaşadığımız gezegen son yıllara oldukça sancılı girdi. 1 yıl önce hazırladığımız rapor (TIKLAYINIZ) gezegen üzerinde kötüye gidişi korkutucu bir şekilde gözler önüne seriyordu. Raporun üzerinden 1 yıl daha geçti ve gezegen bir yıl öncesini aratmayacak kadar sert kırılmalar yaşadı.. İklimde ani değişiklikler, deprem felaketleri, kasırgalarda can kayıpları, yanardağların aktifliği devam etti. Kapitalizmin tahribi artarak sürmeye devam etti ve ediyor.. The Independent Gazetesi 1929'a atıfla 2008 yılını Büyük Bunalım olarak niteledi (Tıklayınız) ABD'de ki mortgage krizi ile başlayan dünya borsalarını etkileyen kriz'in faturası yine çalışan insanlara çıkarılacak, ekonomistler krizin henüz yüzünü göstermediğini 2008 sonlarına doğru tüm dünyada yaşanacağını söylüyorlar. (İlgili Haberler için ; Bianet ve EkonomiPolitik.Org) Petrol'de fiyatın 200 doları bulabileceği söylenmekte. (Ntvmsnbc)

Ateş Çemberi, büyük tsunami faciasından beridir hiç durgunlaşamadı.. sürekli depremler ve kasırgalara sahne oldu. En son Birminya'da (Myanmar) büyük bir kasırga felaketi yaşandı, tabi kasırga felaketinde ölenlerin çoğu Myanmar cuntasının halkı uyarmak yerine referandumu tercih etmesi etkili oldu. İktidar kanlı yüzünü bir kez daha gösterdi..

1 yıllık bilançoyu arşivi tarayarak yeniden yazmak zahmetli iş, o sebeple belli başlı kategorileri daha önceki raporda yaptığımız gibi yine aynı formatta yapacağız. Kategoride ki haberler, güncelden eskiye doğru gitmekte ;

DEPREMLER


Japonya’da şiddetli deprem
Güney Pasifik’te 7,5’lik deprem
Endonezya`da 6.4 şiddetinde deprem
Endonezya'da 7,2'lik Deprem!
Yunanistan’ın güneyinde deprem 6.7
Endonezya'da 6.7 büyüklüğünde Deprem
Endonezya'da 6.3 Şiddetinde Deprem
Yunanistan'da şiddetli deprem : 6.5
Güney Pasifikte 7.6'lık Deprem
Şili’de deprem 15 bin kişiyi evsiz bıraktı
Ege’de 19 saatte 15 deprem
Sumatra yine sallandı 7.1
Endonezya'da yine Deprem : 6.9!
Endonezya'da Depremler Sürüyor
Endonezya'da 7.9'luk Deprem!!
Peru’da ölü sayısı artıyor 8.0 Şiddetinde Deprem
Endonezya'da 6.6'lık Deprem
Endonezya'da 6.1 Büyüklüğünde Deprem
Büyük Okyanus 8,1'le sallandı, tsunami köyleri yuttu

KASIRGALAR, TAYFUNLAR İKLİM DEĞİŞİMİ VE SEL FELAKETLERİ


Myanmar'da bir bölgede 80 bin ölü
Akdeniz'de Tsunami Uyarısı!
ABD'de hortum felaketi 52 kişi öldü
İvan kasırgası cana doymuyor
Avustralya'da sel felaketi
Sri Lanka’da sel: 175 bin kişi tahliye edildi
Endonezya 24 adasını kaybetti
VİETNAM: Vietnamlılar Hagibis tayfunundan kaçıyor
Dünya Afetlerle Boğuşuyor
Kasırga Bangladeş'i silip süpürüyor, 508 ölü var
Çin'in doğusunda şiddetli tayfun
Afrika Sellerle Boğuşuyor
Felix Kasırgası Nikaragua'da 38 Can Aldı
Dean kasırgası yüzünden 17 bin kişi yardım bekliyor
Dünya Doğal Afetlerle Boğuşuyor
Kuzey Kore'de Sel
Pakistan ve Hindistan'da Felaket : 400 Ölü
Türkiye'nin yüzde 89'u çöl olabilir

YANARDAĞ PATLAMALARI, VOLKANİK HAREKETLENMELER


Etna yanardağı yine püskürüyor
Chaiten Yanardağı Patlamasında Tahliye Sürüyor
Endonezya'da yanardağ alarmı
Tungurahua yanardağı faaliyete geçti
Llaima yanardağı, alev kusuyor!
Anak Krakatau volkanı harekete geçti
Etna Yanardağı Faaliyete Geçti
Kolombiya'da Yanardağ Faaliyeti
ETNA Yine Faaliyette!

KÜRESEL ISINMA, BUZULLARIN ERİMESİ, HASTALIKLAR, YANGINLAR, EKOLOJİNİN BOZULMASI VE TÜRLERİN DAVRANIŞLARI


Kuzey Buz Denizi sanılandan daha çabuk eriyor
Antarktika’dan dev bir parça ayrıldı
Tuz Gölü yüzde 85 kurudu
‘Kıyamet günü’ için tohum deposu açıldı!
Dev Bir Buzdağı Daha Koptu!!
Kuş Cenneti'nde Yangın
Bangladeş'i Fareler Bastı!
Rus Biliminsanları : "Dünya Yeni Bir Buzul Çağı Yaşayacak"
Milyonları yatağa düşüren hastalık
Mısır'da Bir Kadın Kuş Gribinden Öldü
Zürafalar için tehlike çanları
Küresel ısınma dünyanın kilerini boşaltıyor
Uganda’da ebola salgını: Ölü sayısı 34
2007 kara ısısında en sıcak yıl
Kuzey Buz Denizi 2012’de yok olabilir
Penguenler yok olabilir
Yeni iklim raporundan çarpıcı gerçekler
Amazon ormanlarında tehlike çanları
Asya ulusları "benzeri görülmemiş" bir su kriziyle yüzleşecek
İngiltere'de grip alarmı
Avrupa’ya büyük örümcek göçü
Daha fazla ayı türü yok olma tehlikesi altında
Dünyayı büyük bir salgın bekliyor
Kaliforniya'da yangın sönmüyor, 1800 ev yok oldu
Dünyada iklimler daha hızlı bozulacak
Tuz Gölü'nde yaşam bitti mi?
Kongo’da ebola vakaları artıyor
Irak’ta kolera salgını güneye de sıçradı
The Guardian : 23 yıl içersinde Kutupta buz kalmayabilir
Dev alevler altında Yunan trajedisi
Kuzey Kutbu’nda erime rekor düzeye ulaştı
Çin'in güneyindeki kuraklık milyonları susuz bıraktı
Orman Yangınlarının Bilançocu Ağır
Büyük Erimenin Hızı Korkutuyor!
"Dünya Kritik Eşiğe Sanılandan daha Yakın!"
Bir ülke yok oluyor
Avrupa'daki memelilerin altıda birinin nesli tükenmek üzere
Dünyayı Kurtarmak İçin 5 Yılımız Kaldı!
"5 Milyar İnsan Çevre İçin Ölmeli"
Hazar'da 700 Ölü Fok Kıyıya Vurdu
Kuş gribi salgını 7 milyon kişiyi öldürebilir
Arı paniği dünyayı sardı 13 ülkede tarıma darbe
"ARILAR KAYBOLURSA İNSANIN 4 YIL ÖMRÜ KALIR"
Hava 400 bin yıldır böyle olmamıştı!
Kurbağalar ve Timsahlar Tehlikede
Kuş Gribi Bütün Dünyada!

KAPİTALİZM VE UYGARLIĞIN YARATTIĞI FELAKETLER


Petrol fiyatları rekora doymuyor
Petrol fiyatları 115 doları aştı!
Dünya ekmek derdine düştü
Dünya Bankası’ndan gıda alarmı
Mad Max filmi gerçek oldu
Fildişi Sahilleri ve Haiti: Artan yiyecek fiyatları karışıklığa neden oluyor
Kanada'da fok avı cuma günü başlıyor
Büyük Okyanus : Büyük Çöplük!!
Ekonomi : Asya Çöktü, Piyasalar Diken Üstünde
İlaç Sanayinde Kullanılan Bitkiler Yokoluyor
İtalya'nın gündemi 'çöp krizi'
Altınlı araziye ‘yurt’ adına el kondu
Petroldeki Rekorun Faturası Ağır
Güney Kore'de petrol faciası
BM KALKINMA PROGRAMI RAPORU: En az kirleten Afrika yüksek bedel ödeyecek
Afrika: Besin üretimi 2020 yılında yarıya inecek
Dünyayı en çok kimler kirletiyor?
Karadeniz’de çevresel felaket
Gemi emisyonları yılda 60,000 ölüme neden oluyor
Petrolün varil fiyatı 93 doları aştı
Canlı yaşamına karşı işlenen büyük ‘suç’: ‘Artvin Cerattepe katliamı’
Havadaki CO2 oranı hızla artıyor
Kaz Dağları, Boz Dağlar Olmasın!
Kaz Dağları'nda neler oluyor?
İzmit Körfezi’ni beyaz tabaka kapladı
Sincap Vadisi'ne hançer
Independent : Azalan Su Türkiye için Felaket Tehditi
Dünya Enerji Konseyi: 10-20 yıl içersinde petrol üretimi doruğa ulaşacak
RUSYA YENİ BİR NÜKLEER BOMBA GELİŞTİRDİ!
Termik santreller Ceyhan’ı tehdit ediyor
Siyanürle altın ararken 23 köyün suyu zehirlendi
Zenginlerin paniği Zimbabve'yi daha da kötüleştiriyor
Bir kilo bifteğin çevreye ettiği!
Petrol Doruğu, şimdi?
Çevreye yeni bir tehdit: Tufanbeyli Termik Santrali
A Planet... A Danger... Capitalism Kills

11.05.2008

Etna yanardağı yine püskürüyor

İtalya’nın Sicilya adasındaki ünlü Etna yanardağı, bugün lav püskürmeye başladı.

ROMA - Avrupa’nın en büyük faal yanardağı Etna, yerel saatle 16.00’ya doğru faaliyete geçti. Lavlar ıssız bir bölgeye akıyor.

Etna, son olarak geçtiğimiz yıl eylül ayında patlamış ve civardaki Katanya havalimanı, toz bulutu yüzünden trafiğe kapatılmıştı.

3295 metre yüksekliğe sahip volkanın 2001 yılındaki patlaması ise muhteşem olmuştu.

[NTVMSNBC]

9.05.2008

Myanmar yardım almayacak

Myanmar Dışişleri Bakanlığı açıkladı: Ülke yabancı yardım ekiplerini ve gazetecileri kabul etmeye hazır değil.

Myanmar Dışişleri Bakanlığı, ülkenin "yabancı yardım ekiplerini ve gazetecileri kabul etmeye hazır olmadığını" açıkladı. Bakanlığın, resmi New Light of Myanmar (Myanmar’ın Yeni Işığı) gazetesinde yayımlanan açıklamasında, "Myanmar’ın yabancı arama kurtarma ekipleri ile yabancı basın yayın kuruluşlarını kabul etmeye hazır olmadığı" ifadesine yer verildi.

Açıklamada, "Myanmarlı yetkililerin önceki gün, Katar’a ait bir uçakta bulunan yardım ekipleri ve gazetecileri durdurduğu, bu kararın uçaktaki ekipler hakkında yetkililere önceden bilgi verilmemesi nedeniyle alındığı" da ifade edildi. Katar’dan Yangon’a giden ve içinde kurtarma ekibinin yer aldığı uçak, cunta yönetimi tarafından geri çevrildi. Cunta yönetimi,gerekçe olarak uçağın sadece yardım malzemesi getirme izni olduğunu belirtti.

BM: Eşi görülmedik şey

BM, Myanmar’da binlerce kişinin ölümüne neden olan kasırga felaketinin ardından hükümetin yardım uzmanlarına vize vermeyi reddetmesinin, "insani yardım çabalarıtarihinde eşi görülmedik bir şey" olduğunu belirtti.

BM Dünya Gıda Programı Sözcüsü Paul Risley, örgütün 6’sı komşu Tayland olmak üzere 10 vize başvurusunda bulunduğunu ancak hiç bir başvuruyayanıt alamadıklarını söyledi. Risley, "Myanmar hükümetine hafta sonu çalışılarak vize başvurularını mümkün olduğunca çabuk işleme koymasıçağrısında bulunuyoruz" dedi.

Myanmar hükümetinin fikrini değiştirmesi durumunda bile pazartesi gününekadar tatil nedeniyle Tayland’dan vize alma umudu olmadığını belirten Risley, bu engellemelerin "modern insani yardım çabalarında eşigörülmedik bir durum" olduğunu ifade etti. Kasırgada 62 binden fazla kişinin öldüğünü veya kaybolduğunu belirten cunta yönetimi, yabancı uzmanlara ve personele değil, uluslararası yardıma ihtiyacı olduğunu belirtmişti.

Referanduma tepki

Nergis kasırgasının vurduğu Myanmar’da muhalif lider Aung San Suu Kyi’nin Ulusal Demokrasi Birliği Partisi, askeri yönetimden yarın yapılması planlanan anayasa referandumunu ertelemesini istedi.Parti sözcüsü Nyan Win,

bu durumda referandum yapmanın uygun olmadığını belirtti. Sözcü, partinin referandumda halka "hayır" deme çağrısında bulunduğunu da söyledi. Myanmar’da yeni anayasa için 10 Mayısta yapılacak referandum, 47 yerleşim biriminde ertelenmişti, ancak askeri yönetim, kasırga felaketine rağmen yeni anayasayla ilgili referandumu cumartesi günü diğer bölgelerde yapmakta ısrar ediyor. Askeri yönetim, anayasa referandumunun ardından 2010 yılında genel seçimlerin yapılacağını açıklamıştı.

Öte yandan Avustralya’daki Myanmar Büyükelçiliği önünde hükümetin felakette yavaş hareket etmesi nedeniyle yaklaşık 80 Myanmarlı protesto gösterisi düzenlendi. Gösteri sırasında polis 3 kişiyi gözaltına aldı. Protestocu bir kadınınelçilik kapısına yönelen bir diplomatın aracına su şişesi attığı, kadınıgözaltına almaya çalışan polise 2 kişinin engel olmaya çalıştığı belirtildi. Protestocular, yeni anayasa için yarın yapılması planlanan referandumu ise "sahtekarlık" olarak nitelendirdi. Protestocuların çoğunun üzerinde "referanduma hayır" anlamına gelen kırmızı çarpı işaretli beyaz tişörtler giydikleri gözlendi. Göstericiler, "Burma’ya (Myanmar) barış" diye sloganlar attı ve "Kasırga Kurbanlarını Kurtarın", "Haksız Referandumu Durdurun" yazılı pankartlar taşıdı.

Ölü sayısı belirsiz

Myanmar’daki kasırga felaketinde resmi rakamlara göre ölü sayısı 23 bin, kayıp sayısı ise 42 bin. Bağımsız kaynaklar, gerçek rakamın açıklanandan çok daha fazla olduğunu, ölü sayısının 100 bini bulabileceğini belirtiyor. (aa)

8.05.2008

Myanmar'da bir bölgede 80 bin ölü


Geçen hafta sonu Nargis kasabasının vurduğu Myanmar'da yerleşim birimlerine ulaşıldıkça fatura büyüyor.

Myanmar’ı vuran Nargis kasırgasında, sadece ülkenin güneybatısındaki Labutta bölgesi ve çevresinde ölenlerin sayısının yaklaşık 80 bin olduğu belirtildi.

İrrawaddy deltasında bulunan Labutta’nın yerel yetkililerinden Tin Win, AFP’ye yaptığı açıklamada, "Şu ana kadar çevredeki köylerde 80 bin kişinin öldüğü sanılıyor" dedi. Tin Win, Labutta ve çevresinde 63 köy bulunduğunu ve bu köylerin birçoğunun kasırgada yok olduğunu söyledi. Myanmarlı yetkililerin dün yaptığı açıklamada, ölü sayısı 22 bin 980, kaybolanların sayısı 42 bin 119 olarak açıklanmıştı. Myanmar’daki ABD maslahatgüzarı Shari Villarosa, kasırganın vurduğu delta bölgesinde ölü sayısının 100 binin üzerinde olabileceği yönünde bilgi aldıklarını açıklamıştı.

Suda cesetler yüzüyor

BM’nin Bangkok’taki sözcüsü Richard Horsey, büyük bölümü ülkenin güneybatısındaki İrravaddi deltasında olmak üzere toplam 5 bin kilometrekarelik alanı su bastığını, özellikle bu deltanın bulunduğu bölgeye yardımın çok zor ulaştığını söyledi. Horsey, "Tekne, helikopter ve kamyonlara ihtiyaç var. Suda binlerce ceset yüzüyor" dedi. Felaketzedelerin hastalık riskiyle karşı karşıya kaldığını kaydeden Horsey, yardımın hemen ulaşmaması halinde ölü sayısının artabileceği uyarısında bulundu. Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) Genel Sekreteri Surin Pitsuvan da Myanmar’da cuntanın uluslararası insani yardıma, "çok geç olmadan izin vermesini" istedi.

Yardım uçuşlarına izin yok

Tayland’ın başkenti Bangkok’taki BM Gıda Programı (WFP) sözcüsü Paul Risley, Myanmar hükümetinin, felaketzedeler için yüksek enerji içeren bisküvi yüklü yardım uçaklarının uçuşuna hala izin vermediğini söyledi.Sözcü, yaklaşık 50 ton bisküvi yüklü 3 yardım uçağının Dubai, Bangladeş ve Tayland’dan havalanmayı beklediğini belirtti. Acil gıda yardımının bekletilmesinin sinir bozucu olduğunu vurgulayan sözcü, WFP olarak, Myanmar’daki askeri cunta ile uçuş izni için devamlı temasta olduklarını söyledi.

Türkiye'den 1 milyon dolar

Türkiye, Myanmar’a 1 milyon ABD Doları tutarında insani yardımda bulunacak. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Myanmar’daki felaketin ardından hükümet tarafından Myanmar’a 1 milyon ABD Doları tutarında insani yardımda bulunulmasının kararlaştırıldığı belirtildi. (aa)

[Radikal]

7.05.2008

Chaiten Yanardağı Patlamasında Tahliye Sürüyor

Şili’deki Chaiten Yanardağı faaliyete geçince bölgeye panik ve endişe hakim oldu. Küllerin örttüğü bölgede tahliye günlerdir sürüyor.

BAŞKENT Santiago’nun 1220 kilometre güneyindeki Patagonya Bölgesi’nde faaliyete geçen Chaiten Yanardağı çevresinde "tam tahliye" başladı. Geçen haftasonu başlayan tahliye tüm hızıyla sürüyor. Bölge tamamen boşaltılırken, uçaklar bu doğal "afet"in fotoğraflarını çekmek için birbiri ardına havalanıyor.

Çekilen hava fotoğraflarında, patlamanın dehşeti, fırtına ve şimşekler görülüyor. Lavlarla birlikte göğe fışkıran zehirli küller ve toz havayı elektriklendirerek büyük gümbürtüyle şimşekler çakıyor. Hava yanıyormuş gibi devasa şimşek izleri lav ve kül bulutları içinde çatallanıyor.

Ürküten senaryo

Akla gelen en kötü senaryo, içeride sıkışmış gazların büyük bir gürültüyle infilak edeceği "süper patlama" meydana gelmesi ve lavların saatte 160 kilometrenin üzerinde bir süratle dağın eteklerine akması.
[Hürriyet]

On binlerce insan propaganda kurbanı mı?

Myanmar’daki siklonda ölenlerin sayısının 100 bini aşacağı tahmin edilirken, bir Alman gazetesi şu korkunç iddiayı ortaya attı: Siklonun vuracağını bilen cunta yönetimi, televizyon ve radyoları uyarı için değil, hafta sonu yapılacak referanduma yönelik propaganda filmleri için kullandı. Hindistan bu iddiaya, "İki gün önceden onları uyardık" diyerek katıldı. Cunta ise "halkı uyardık" savunması yapıyor.

Asya’nın en büyük ülkesi Myanmar’ı (eski adıyla Birmanya-Burma) cumartesi günü vuran Nergis Siklonu sonrası ölü sayısı hızla artarken, onbinlerce insanın, ’propaganda kurbanı olduğu’ iddiası dünyada tartışma konusu oldu. Hindistan Meteoroloji Kurumu, Bengal Körfezi’nde 28 Nisan’da gözlenen siklon belirtisi üzerine bölgeyi takibe aldıklarını, Myanmar yetkililerini de iki gün önceden, "Siklon deniz üzerinden size doğru yaklaşıyor" diyerek uyardıklarını açıkladı. Alman gazetesi Westfaellische Nachricten’in yorum sütunlarında ise şu ifade yer aldı: "Bu nasıl bir vurdum duymazlıktır! Cuma akşamı Myanmar’a şiddetli bir kasırga yaklaşırken, devlet televizyonu, ilk yardım ve uyarı yayınları yapacağına, hafta sonunda yapılması planlanan referandum için askeri cuntanın propaganda filmlerini yayınlıyor. Yetkililer kasırganın ülkeyi vurmasından 48 saat önce yaklaşan felaketten haberdardılar. Ancak cunta, gücünü pekiştireceği oylamanın çok daha önemli olduğunu düşünmüş olacak."

DEVAMI : Hürriyet

Japonya’da şiddetli deprem

Japonya’da Richter ölçeğine göre 6,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Japonya Meteoroloji Ajansı, depremin Büyük Okyanus’ta Tokyo’nun kuzeydoğusundaki İbaraki bölgesi açıklarında, deniz seviyesinin 20 kilometre altında TSİ 19.02’de meydana geldiğini duyurdu. Ajans, tsunami uyarısı yapılmadığını, depremin maddi hasara yol açmadığını belirtti.

[Ntvmsnbc]

Myanmar’da ölü sayısı 100 bini aşabilir

Myanmar’da bulunan bir Amerikalı diplomat, Nargis kasırgasında ölenlerin sayısının 100 bini aşabileceğini söyledi. Kasırga felaketinin vurduğu Myanmar’da en büyük sıkıntının temiz içme suyu bulunmasında olduğu bildirildi.

Mylanmar’daki ABD maslahatgüzarı Shari Villarosa, Yangon’dan Washington’daki gazetecilere video konferans aracılığıyla yaptığı açıklamada, kasırganın vurduğu delta bölgesinde ölü sayısının 100 bininin üzerinde olabileceği yönünde bilgi aldıklarını kaydetti. BM’nin Bangkok’taki afet merkezinden Richard Horsey yaptığı açıklamada bu konuya dikkat çekerken, yüz binlerce kişinin barınak ve temiz su ihtiyacı içinde olduğunu bildirdi. Ülke yönetimi ise, halkı parazitlere ve salgın hastalıklara karşı uyararak kaynatmadan su içmemelerini istedi.

BİLGİ:
KASIRGA (HURRICANE)
Atlantik okyanusundan gelip kara kıtasına vurana Hurricane (kasırga) denir. En büyük ve korkunç olanıdır. Deniz ve gölleri taşırdığı için ardından sel felaketlerine yol açar. Bu nedenle hasar büyük olur. Ölüm de çok olabilir. Sadece Amerika kıtasında olur.

TAYFUN (TYPHOON)
Pasifik okyanusundakilere (Batı Pasifik) typhoon (tayfun) denir. Tayfun (Typhoon) ve Kasırga (Hurricane) hemen hemen aynı şeylerdir. Aradaki fark sadece oluştuğu bölgelerdir.

HORTUM (TORNADO)
Tornado (hortum) okyanustan gelmez. Karada oluşur. Kasırga (Hurricane) kadar büyük degildir. Ev, ağaç ve arabalara zarar verir. Ölüm çok fazla olmaz. Çoğunlukla ABD’de olur. Lavabodaki su girdabı gibi oluşur. Geri çekilirken alıp içine çektiklerini başka yerlere atar.

SİKLON (CYCLONE)
Cyclone (siklon) Hint okyanusunda oluşur. Hurricane (Kasırga) veya Typhoon (Tayfun) kadar hasar verici ve büyük degildir.


[Ntvmsnbc]

6.05.2008

Şili’de volkan harekete geçti

Şili’nin güneyinde 9 bin yıldır uyuyan bir volkan faaliyete geçmesiyle, yetkililer acil durum ilan etti ve bölgeyi boşaltmaya başladı.

SANTİAGO - Şili’de Başkent Santiago’nun 1200 km. güneyindeki Chaiten Volkanı lav ve kül püskürterek faaliyete geçti. Yanardağın uyanmasıyla birlikte, bölgede 60’ın üzerinde küçük çaplı sarsıntı kaydedildi. Volkandan çıkan küllerin 20 km.’ye kadar yükseldiği belirtiliyor. Şili yönetimi ise, volkana yakın yerleşim birimlerinde yaşayan 4 bin kişi tahliye etmeye başladı ve bölgede acil durum ilan etti.

Yetkililer, sarsıntıların önümüzdeki günlerde de devam edeceği uyarısında bulunuyor. Volkanın püskürttüğü lavın yoğun kıvamlı olması ise, hızlı yayılmayı engellediği için bir şans olarak görülüyor.

Volkanın püskürttüğü külün, çevredeki su rezevrlerine zarar verdiği belirtilirken, çevre halkına olası gaz zehirlenmelerine karşı 10 bin maske dağıtıldı. Kuvvetli rüzgarlar, volkanın küllerini komşu Arjantin’e kadar taşıdı. Bu yüzden Arjantin Eğitim Bakanlığı, bazı kentlerde eğitime ara verdi. Volkan afetinden, Arjantin’in turizm merkezi Patagonya’daki yerleşimlerin de etkilendiği belirtildi. Yetkililer, kül yağışı yüzünden otoyollarda görüş mesafesinin azaldığını kaydederken, sürücülerden dikkatli olmalarını istedi.

Şili Devlet Başkanı Michelle Bachelet, ülkenin volkanik hareketlere açık olduğunu hatırlatarak halkı soğukkanlılığa davet etti.

Şili”de yaklaşık 2000 volkan bulunuyor, bunların yaklaşık 500'ü potansiyel aktif sınıfında yer alıyor. Latin Amerika”nın en aktif iki volkanı sayılan Villarica ve Llaima da yine bu ülkede bulunuyor.

[NTVMSNBC]

Chile eruption spurs evacuations


VIDEO : http://news.bbc.co.uk/1/hi/world/7386737.stm

Authorities in Chile have ordered the complete evacuation of two towns after a volcano erupting nearby increased its activity, spewing out lava and ash.

Chaiten volcano in the southern Patagonia region began erupting on Friday for the first time in 450 years.

Ash from the volcano has caused disruption in neighbouring Argentina.

Sitting on the edge of the South American and Nazca tectonic plates, Chile is in one of the most

volcanically-active regions on Earth.

Experts say about 20 of its more than 100 active volcanoes are in danger of erupting at any time.

[BBC]


Myanmar'da Yıkımın Fotoğrafı

Myanmar’ı hafta sonunda vuran Nergis kasırgasında ölenlerin sayısı 22 bini geçti. Felakette onbinlerce kişi kaybolurken, yüzbinlerce kişi ise evsiz ve susuz kaldı.

Myanmar’ı Cumartesi günü vuran Nargis kasırgasının ardından, ölü sayısı 22 bini buldu. Birçok yardım kuruluşu kasırganın, tsunamiden sonra Asya’nın gördüğü en büyük felaket olduğunu söylüyor. Onbinlerce kişinin evsiz kaldığı ülkede, 41 bin kişinin de kayıp olması, ölü sayısının artabileceğine dair endişelerin büyümesine neden oluyor.

Myanmar'da Kasırga Felaketi ile İlgili NTV Foto Galerisine gitmek için TIKLAYINIZ

[Ntvmsnbc]

İlgili diğer Haberler :

Burma Victims 'Need Aid Quickly' [BBC]
Birminya'ya Acil Yardım Çağrısı [BBC Turkish]
Burma'da Ölü Sayısı : 22 Bin [VOA News]
Myanmar Cyclone Aid Starts, Hunger Fears [Yahoo News]

Petrol fiyatları rekora doymuyor

Petrol fiyatları rekora doymuyor. ABD ham petrolü 122, Brent petrolü 120.41 dolarla tarihi ziryeye çıktı. Petrolün 200 dolara çıkabileceği belirtiliyor.

PERTH - Petrol fiyatlarındaki artış hız kesmeden sürüyor. Uluslararası piyasalarda ABD ham petrolünün varil fiyatı 122 dolara çıkarak, tüm zamanların rekorunu kırdı. Brent petrolü de 120.41 dolara yükseldi ve tarihi zirveye ulaştı.

Petrole olan güçlü talep ve doların değerinin düşük olması geçen yılın başında 50 doların altında bulunan ham petrol fiyatlarının yükselmesinde önemli rol oynadı. Petrol fiyatları geçen hafta 110 dolara kadar gerilemişti.

Petrol fiyatlarındaki artışın sürmesi bekleniyor. Yatırım bankası Goldman Sachs, petrol fiyatlarının iki yıl içerisinde 150-200 dolar aralığına yükselebileceğini bildirdi.

Uluslararası Enerji Ajansı’na göre (IEA), enflasyona ayarlandığında petrol fiyatları, 1979 yılındaki İran İslam Devrimi’nden bir yıl sonra Nisan 1980’de 101.70 dolarla zirve yapmıştı.

PETROL FİYATLARI NEDEN ARTIYOR?
Doların diğer önemli para birimleri karşısında değerinin düşmesi, dolar varlıklarını nispeten ucuz olarak gören yatırımcıları petrol gibi diğer emtia alımlarına yönlendirdi. Doların değerinin düşmesi Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) gelirlerinin satın alma gücünü düşürdü ve dolar kullanmayan bazı tüketicilerin satın alma gücünü artırdı.

OPEC petrol bakanları her ne kadar petrol fiyatları rekor seviyelerde yükselse bile, enflasyon ve doların bunun etkisini yumuşattığını söylüyorlar. Bazı uzmanlar yatırımcıların petrolü zayıf dolara karşı korunma amaçlı olarak kullandığını belirtiyorlar.

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) geçen yıl Ağustos ayının ortasından itibaren faiz oranlarını düşürmesi ve kredi krizinin etkilerini hafifletmek için merkez bankalarının mali piyasalara milyarlarca dolar pompalaması, petrol ve altın fiyatlarını artırdı. Emeklilik ve hedge fonlardaki yatırımların petrol dahil diğer emtiaya yönelmesi petrol fiyatlarını yükseltti.

İngiliz yayın kuruluşu BBC ise, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’a yönelik hava saldırısının da bu artışta etkili olduğu yorumunu yaptı.

ALTIN DA YÜKSELİŞTE
Petrol fiyatlarının rekor kırıp doların düşmesi altına destek oldu. Cuma günü 845 dolarla son dört ayın en düşük seviyesine kadar inen spot altın bugün 881.90 dolara yükseldi.

[NTVMSNBC]

5.05.2008

Güncelleme : Myanmar'da Kasırga : 22 bin ölü, 41 Bin Kayıp...

Güncelleme : Asrın felaketinde 22 bin kişi öldü 41 bin kişi kayıp

Myanmar’da Nargis kasırgasında ölenlerin sayısının 22 bini geçtiği, 41 bin kişinin de kayıp olduğu bildirildi.
Myanmar’daki resmi yayın organları, Cumartesi günü İrravaddi Deltası’nı silip süpüren felakette ölenlerin sayısının son belirlemelere göre 22 bin 464’e yükseldiğini, ayrıca 41 bin kişinin kayıp olduğunu duyurdu. Yetkililer, felaketin yolları yıkması ve iletişim kanallarının kesilmesi nedeniyle rakımı düşük İrravaddi Deltası’nda yardım ve kurtarma
çalışmalarının çok zor sürdürüldüğünü söyledi. Tayland Dışişleri Bakanı Noppadol Pattama, Myanmar’daki yıkıcı kasırgada kaybolanların sayısının 30 bini bulduğunu söyledi.

[Milliyet]

Myanmar'da yaşanan kasırganın bilançosu giderek ağırlaşıyor. Bölgeden gelen son bilgilere göre ölü sayısı 15 bini buldu. Yetkililer halen çok sayıda kayıp olduğunu bildiriyor. Bu arada Birleşmiş Milletler, acil olarak bölgeye yardım çağrısında bulunuyor.

Myanmar'ı etkisi altına alan kasırganın ardından ölenlerin sayısı 15 bine yaklaştı. Enformasyon Bakanı Kyaw Hsan, Bogalay'da yapılan basın toplantısında, sadece Irrawaddy bölgesinde 10 bin kişinin hayatını kaybettiğini vurguladı. Bu arada Birleşmiş Milletle Genel Sekreteri Ban Ki-moon, "BM, insani yardım konusunda elinden geleni en acil şekilde yapacaktır" ifadelerini kullanarak, bölgeye yardım konusunda talepte bulundu.

Öte yandan bölgeye ulaşan BM ve Kızılhaç yetkilileri, en acil şekilde çadır, su temizleme tableti, yemek pişirme gereçleri, acil yardım kitleri ve gıdaya ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.

30 BİN KİŞİ KAYIP
Tayland Dışişleri Bakanı Noppadol Pattama, Myanmar'daki yıkıcı kasırgada kaybolanların sayısının 30 bini bulduğunu söyledi. Pattama, Myanmar'ın Bangkok Büyükelçisi Ye Win ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, kasırga felaketinde ölen 15 bin kişi dışında 30 bin kişinin de kaybolduğunu kaydetti.

Ye Win ise felaketle ilgili bilgi verdiği Noppadon ile görüşmesinden sonra gazetecilerin sorularını yanıtlamadı. Myanmar Dışişleri Bakanı Nyan Win, kasırgada ölenlerin sayısının en az 15 bin olduğunu açıklamıştı. Güneydoğu Asya ülkesi, 46 yıldır askeri yönetim altındaki Myanmar'ı, rüzgarın hızı saatte 190 kilometreyi bulan kasırga cumartesi günü vurmuştu.
[Mynet Haber]
[Ntvmsnbc]
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...