Güney Afrika, ANC-Zulu kapışmasından beri ilk kez siyahın siyahı katletmesine sahne oluyor. Ekonomik krize gıda fiyatlarındaki artış eklenince, Mugabe rejiminden kaçan Zimbabveli göçmenler hedef oldu.
Göçmen karşıtlığı daha çok Batı ülkeleriyle birlikte anılırken, bu kez bir Afrika ülkesinde bir başka Afrika ülkesinden gelenler hedef alınıyor. Güney Afrika’nın ‘altın şehir’ lakaplı ekonomik başkenti Johannesburg ve çevresinde Zimbabve’den kaçmış göçmenlere yönelik saldırılarda en az 22 kişi ölürken, ateş topuna çevrilen insan görüntüleri herkesi şoke etti. Apartheid devrinde Afrika Ulusal Kongresi (ANC) ile Zulu Inkhata Özgürlük Partisi yandaşları arasındaki çatışmalardan beri ilk kez siyahlar siyahlara karşı böylesine bir şiddet uyguluyor.
Johannesburg’un polisin giremediği teneke semtlerinde yüzlerce kişi saldırıya uğradı, barakaları yağmalanıp ateşe verildi. Yerliler elde silah ‘yabancı avı’na çıkarken, şiddetten kaçan en az altı bin kişi kilise ya da karakollara sığındı. Sokaklarda dövülmüş, kanlar içinde, ateşe verilmeye çalışılmış kol, bacakları yanık insan bedenleri yatıyor. Pazar günü üstüne battaniye kapatılıp ateşe verilerek öldürülen bir göçmenin fotoğrafları dün tüm Güney Afrika gazetelerinin manşetindeydi. Bin Zimbabvelinin sığındığı bir kiliseye de saldırıldı. Dumanı tüten semtlerden Reiger Park’ta Noxolo adlı bir kadın, “Hepsi Zimbabvelilerin suçu. Çekip gitmeliler” diyerek saldırgan hissiyatı dile getirdi.
Apartheid sonrası işler düzelmedi
Apartheid’ın bitmesinden 14 yıl sonra, Güney Afrika doğal kaynak zenginliğine rağmen hâlâ gelişmekte olan bir ülke ve gelir eşitsizliğinde başı çekiyor. İşsizliğin yüzde 40’larda seyrettiği, suçun alıp başını gittiği yoksul bölgelerde, göçmenler yerlilerden ‘iş çalmak’la suçlanıyor. Tüm dünyayı etkileyen gıda krizinin de darbesini yiyen ülkede yoksullar yiyecek alamaz hale gelince şiddet göçmene patladı. En yoğun Johannesburg’da olmak üzere Güney Afrika’da, üç milyonu Mugabe rejiminin demir yumruğunu beş haneli enflasyonun keskinleştirdiği Zimbave’den kaçmış, kalanı Mozambik, Nijerya, Malavi ve Kongo’dan gelen 5 milyon göçmen yaşıyor.
Geçen hafta başlayan şiddet kontrolden çıkarak, göçmenlerle birlikte yerel halkı da hedef alma yolunda. Reiger Park sakini Bongani, devrilmiş bir konteynırı göstererek “Sahibi renkli bir Güney Afrikalıdır. Ama her şeyini çaldılar” dedi ve ekledi: “Polisin geldiğine memnunum, ama beni de bacağımdan vurdular. Bahçemdeyken sebepsiz yere ateş ettiler.” Tutuklananların sayısı 257’yi buldu. Kötü yönetimle suçlanan hükümet, saldırıları kuvvetle kınadı. Nobel Barış Ödüllü Başpiskopos Desmond Tutu “Biz böyle davranmayız. Bunlar bizim kardeşlerimiz. Lütfen durun. Apartheid’la savaşırken Afrikalılar bizi destekledi. Teşekkürümüz çocuklarını öldürmek olamaz. Şiddet eylemiyle mücadelemize itibar kaybettiremeyiz” çağrısı yaptı. (afp)
[Radikal]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder