Hava sıcaklığının Çarşamba günü 40 dereceyi bulacağının açıklanması üzerine Meteorologlar “Maksimum sıcaklık da deprem veya sel gibi doğal afettir. Aşırı sıcak üç gün üst üste yaşanırsa ölümler meydana gelebilir” diyor.
Kavurucu sıcakların iki günle sınırlı olmadığını, çöl sıcaklarının yaz boyunca dalga dalga Türkiye’yi etkileyeceğini söyleyen İTÜ Meteoroloji Mühendisliği’nden Prof. Dr. Orhan Şen’e göre, doğal afet grubuna giren maksimum sıcaklarla mücadelede atılacak önemli adımlardan biri de mesai saatlerinin değiştirilmesi. Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ise hissedilen sıcaklığın üç gün boyunca 40.6 derecenin üzerinde olmasının doğal afet sayılacağını ancak tatil ya da mesai saati değişikliğinin çözüm olmadığını söyledi.
40 derece hava sıcaklığının İstanbul gibi şehirlerde çok önemli bir değer olduğunu ve bunun doğal afet kapsamına girdiğini söyleyen Prof. Dr. Orhan Şen, “Bu ekstrem bir durum, özellikle büyük şehirlerde bu tür sıcaklıkların olduğu zamanlarda tatil olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu bir tabii afettir, nasıl bir sel baskını ya da deprem doğal afetse, maksimum sıcaklık da bir afettir” dedi.
DOĞAL AFET SIRALAMASINDA ÜÇÜNCÜ
Doğal afet sıralamasında, aşırı sıcakların önemli bir yeri olduğunu vurgulayan Prof. Şen, şöyle devam etti: “Maksimum sıcaklar, şu anda sel ve depremden sonra neredeyse üçüncü sıraya yükseldi. Çünkü bu sıcaklar geniş bir kitleyi ilgilendiriyor ve etkiliyor. Sel sadece dere yataklarının civarını etkilerken, sıcaklık Fethiye’den İstanbul’a kadar çok geniş bir kitleyi ilgilendiriyor.”
ÇALIŞMA ŞARTLARI DÜZENLENMELİ
Aşırı sıcakların iklim değişikliğinin önemli etkilerinden biri olduğunu, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin bu sonucunun, beklenenden çok daha önce ve çok daha şiddetli geldiğini belirten Prof. Şen, “Türkiye, Fransa ya da İtalya gibi çok gelişmiş bir ülke olmadığı için çalışma koşulları sıcağa elverişli değil. Örneğin benim üniversitedeki odamda klima yok, şu anda camları açtım ve öyle çalışıyorum. Bazı ülkelerde klima şartları nedeniyle 40 dereceye kadar müsaade edilebilir ama Türkiye’de o da yok. Bu nedenle Türkiye’deki çalışma şartlarının da göz önüne alınarak davranılması gerekir” ifadesini kullandı.
Uzmanlara göre bu tür kavurucu sıcaklık dalgaları yaz boyunca devam edecek. Bu nedenle kalıcı çözümler üretilmesinde fayda var. Sorunun bir iki günlük tatillerle çözülemeyeceğini söyleyen Prof. Şen en kalıcı çözümün mesai saatlerinin değiştirilmesi olduğunu söyledi.
ÖLÜMLER OLABİLİR
Prof. Şen, Türkiye’nin bu sıcaklıklara alışması gerektiğini belirtti ve ‘Yaz mesai saati’ uygulamasına geçilmesini önerdi. “Mesai saati 16.00’da değil de 18.00’de ya da 19.00 bitsin, gündüz de ona göre düzenleme yapılsın. Haziran’ın 15’inden Ağustos’un sonuna kadar muhakkak yaz mesai saati uygulaması lazım. Çünkü artık bu sıcaklar dalga dalga maksimim düzeye ulaşacak. İnsan sağlığı çok önemli, biliyorsunuz, 2003 yılında Avrupa’daki maksimumum sıcaklık dalgasında 35 bin kişi öldü, bizde de durum tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Kötü bir tablo çizmek istemiyorum ama ciddi risk grubunda olanlar açısından tehlike var ve ciddi ölümler olabilir.”
[NTVMSNBC]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder