30.06.2006
Virüslü kenelerin nedeni göçmen kuşlar mı?
Tarım Bakanlığı kaynakları, Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA) denilen hastalığın virüsünün de, kuş gribinde olduğu gibi göçmen kuşlar aracılığıyla Türkiye'ye geldiği görüşünde.
Konu ile ilgili önceki global disaster haberleri :
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
Kene Artışı Engellenemiyor
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, üzerlerine yapışan keneler nedeniyle KKKA virüsünü gittikleri ülkeye taşıyan göçmen kuşlar, solunum yolu ve dışkıları ile virüsü bölgeye bırakıyorlar, buralardan da virüs önce evcil hayvanlara ardından insanlara geçiyor.
Uzun mesafe kateden kuşlar çok yorgun ve stresli olduklarından virüs saçımının arttığını belirten yetkililer, söz konusu kuşların acıktıkları zaman yerleşim yerlerine yakın mesafelere yöneldikleri ve bu nedenle de evcil hayvanlarla temaslarının kolaylaştığını belirttiler.
Yetkililer, kuzey yarımküredeki tüm ülkelerde görülen söz konusu virüsün Türkiye'ye gelme tarihinin tam olarak bilinmediğini, fakat 2000 yılından itibaren virüsün aktif olduğunun bilindiğini söylediler.
Türkiye'de yılda ortalama 250-300 kişinin KKKA hastalığına yakalandığını ifade eden yetkililer, bunun yüzde 8'inin ölümle sonuçlandığını kaydettiler.
Yetkililer, sıcaklarla birlikte aktif hale gelen KKKA'nın Temmuz ayından itibaren daha da artabileceğini, hayvan hareketleriyle virüsün tüm Türkiye'ye yayılabileceğine dikkati çektiler.
81 İLE TALİMAT GÖNDERİLDİ
Bu arada Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 81 ile gönderdiği talimatta söz konusu virüs hakkında kırsal kesimde yaşayanların bilgilendirilmesi ve üreticilere evcil hayvanların ilaçlanma yöntemlerinin öğretilmesini istedi.
Keneyle mücadele için genel ilaçlamanın doğal dengeyi bozabileceğini belirten yetkililer, asalak olan kenelerin ancak başka bir canlı üzerinde yaşayabileceğini, bu nedenle ilaçlamanın hayvanlara tek tek ilaçlı banyo şeklinde yapılmasının daha doğru olduğunu kaydettiler.
Yetkililer, mücadele çerçevesinde riskli bölgelerdeki hayvanların Nisan-Ekim döneminde en az 3 defa ilaçlanması gerektiğini vurguladılar.
Kenelerle mücadele için yaban hayatıyla ilgili çalışma da yapılması gerektiğini belirten yetkililer, zorluğuna karşın Çevre ve Orman Bakanlığı'nın harekete geçerek yaban hayvanlarına tek tek ilaçlı banyo yaptırılması gerektiğini de ifade ediyor.
Yetkililer, söz konusu virüsün hayvan etinden insana geçmediğini, bu hastalığın tam olarak yok olabilmesi için de 8-10 yıl ilaçlama yapılması gerektiğinin altını çiziyor.
Keneyle mücadelenin uzun ve pahalı bir mücadele olduğuna işaret eden yetkililer, Tarım Bakanlığı bütçesine 2006 yılında hayvan hastalıklarıyla mücadele için ayrılan 20 milyon YTL'nin mücadele için yeterli olmadığını da kaydettiler. Yetkililer söz konusu mücadele için Türkiye genelinde yapılacak tek bir ilaçlamanın maliyetinin 18 milyon YTL'yi bulacağına işaret ediyorlar.
KKKA HASTALIĞI NEDİR?
Türkiye'de halk arasında kene; sakırga, yavsı, kerni gibi isimlerle de biliniyor. Keneler zorunlu kan emici artropodlar olarak dünyanın her bölgesinde yaşıyorlar. Günümüzde yeryüzünde yaklaşık 850 kene türü olduğu biliniyor.
KKKA virüsü ise Bunyaviridae ailesine bağlı Nairovirus soyundan geliyor. Virüs 56 derece ve 30 dakikada inaktive oluyor. 40 derecede 10 gün yaşayabiliyor. Ultravviyole ışınlarıyla da hızla inaktive oluyor.
KKKA ilk kez 1944-1945 yıllarında yaz aylarında Batı Kırım steplerinde çoğunlukla ürün toplamaya yardım eden Sovyet askerleri arasında görüldü. Hastalığa Kırım hemorajik ateşi adı verildi. 1956'da Zaire'de ateşli bir hastadan Kongo virüsü tespit edildi. 1969'da ise Kongo virüsü ile Kırım hemorajik ateşi virüslerinin aynı virüs olduğu belirlendi ve hastalık KKKA ile yeniden adlandırıldı.
Doğu Avrupa ve Asya'daki Kırım-Kongo hemorajik ateş salgınlarının genellikle insanlar tarafından oluşturan çevresel şartlara bağlı olarak geliştiği düşünülüyor. Kırım'daki ilk salgının, 2. Dünya Savaşı yıllarında kene ile enfekte olmuş bölgelerin tarıma açılması nedeniyle oluştuğu sanılıyor. Daha sonra eski Sovyetler Birliği ve Bulgaristan'da olan salgınlarda ise ziraatçılık ve hayvancılıktaki değişmelerin rol oynadığı belirtiliyor.
DÜNYADA NERELERDE GÖRÜLDÜ?
KKKA, Nairovirüslerin neden olduğu ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgular ile seyreden kene kaynaklı bir enfeksiyon. Son yıllarda tedavide görülen gelişmelere rağmen, bu enfeksiyonların ölüm oranı hala yüksek (ölüm oranı ülkeye göre yüzde 8 ile 80 arasında değişiyor).
KKKA Afrika, Batı ASya ile Kuzey ve Doğu Avrupa'da görüldü. KKKA virüsünün Bulgaristan, Makedonyada, Pakistan, Irak, Afganistan, İran, Kosova, Kazakistan, Sahra altı Afrika ülkeleri, eski Sovyetler Birliği, Yugoslavya, Yunanistan, Arap yarımadası, Dubai, Kuveyt, Çin ve Moritanya'da salgınlar yaptı. Hastalık Türkiye'de 2002'de Tokat, Çorum ve Sivas çevresinde görüldü, daha sonra 22 ile yayıldı.
Virüs, sığır, koyun, keçi, yabani tavşan ve tilki gibi hayvanlarda tespit edildi. Virüs, sığır ve koyun gibi Hyalomma keneleri için konak olan hayvanlarda belirtisiz enfeksiyon ve bir hafta kadar süren geçici viremi (kanda virüsün bulunması) oluşturmasına rağmen, insanlarda hastalığa neden oluyor. Küçük memeli hayvanlarda da viremi ve hafif enfeksiyon oluşup keneler için kaynak oluşturabiliyor.
Bir bölgede, kenelerin ve keneler kan emdiğinde bulaşmayı sağlayacak kanında virüs bulunan hayvanların bol olması salgın için önemli bir faktör olduğu belirtiliyor.
Hyalomma soyuna ait keneler en etkin ve yaygın olmakla birlikte, 30 kene türünün KKKA virusunu bulaştırabileceği bildiriliyor.
İNSANLARA NASIL BULAŞIYOR?
İnsanlara, ''enfekte kenelerin yapışması/kan emmesi sırasında salgıladıkları tükürük salgısı ile, enfekte kenelerin çıplak elle ezilmesi halinde temasla, viremik hayvanların kesilmesi sırasında hayvana ait kan ve dokularla temasla, viremik hastalarla (kan ve diğer vücut sıvıları) temasla'' bulaşabiliyor.
Hastalık için çiftlik çalışanları, çobanlar, kasaplar, mezbaha çalışanları, et ve et ürünleri market işçileri gibi tarım çalışanları ve hayvancılık ile uğraşanlar, veterinerler, hasta hayvan ile teması olan ve akut hastalarla temas olasılığı bulunan salgın bölgelerde görev yapan sağlık personeli, askerler, kamp yapanların risk altında olduğu belirtiliyor.
KKKA'DA BELİRTİLER NELER?
İnsanlarda hastalık, ateş, üşüme-titreme, yaygın kas ağrıları, bulantı-kusma, ishal, yüzde kızarıklık, karaciğerde büyüme ve kanama ile kendini gösteriyor.
Genelde ölümler hastalığın 6 ile 14. günleri arasında oluyor. Hastalar sıklıkla yoğun kanama ve kalp durmasından kaybediliyor.
Tarım Bakanlığı'nın söz konusu hastalığa vatandaşlara şu uyarılarda bulunuyor:
''-Kene bulunan hayvanlarla temastan kaçınmalı.
-Hayvan kanı, dokusu veya hayvana ait diğer vücut sıvıları ile temas sırasında da gerekli korunma önlemleri alınmalı.
-Mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan kaçınılması gerekiyor.
-Çalı, çırpı ve gür ot bulunan yerlerden uzak durulmalı, bu gibi yerlere çıplak ayakla veya kısa giysilerle girilmemeli.
-Özelikle kırsal alanlarda dolaşılırken çizme giyilmeli veya pantolon paçaları çorap içine alınmalı.
-Hayvan barınakları kenelerin yaşamasına imkan vermeyecek şekilde yapılmalı, çatlaklar ve yarıklar tamir edilerek badana yapılmalı.
-Kenenin ısırdığı kişinin iki hafta süreyle ateş ve diğer belirtiler yönünden takip edilmesi gerekiyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder