30.05.2006

NASA gizemli bulutu araştıracak


NASA son yıllarda atmosferde gizemli bir şekilde beliren mavi renkteki bulutları araştırmak üzere bir uzay aracını Dünya yörüngesine gönderecek.

İSTANBUL - Son yıllarda atmosferin üst katmanlarında oluşan mavi renkli parlak bulut kümelerinin nereden geldiği bilinmiyor. Uzmanların ilk etapta küresel ısınmanın dolaylı etkilerinden biri kabul ettikleri ancak tam olarak tanım koyamadıkları bu bulut kümeleri şimdi NASA’nın gönderdiği gözlem uydusu tarafından araştırılacak. Atmosferin en üst katmanında yer alan bulutların saçtığı mavi parıltılar günbatımı ve şafak vakti gözlemlenebiliyor.

‘Mesosferde Havadurumu’ (The Aeronomy of Ice in the Mesosphere -AIM) adlı uydu bu gizemli doğa fenomenini araştırma adına yapılan ilk girişim. Uydunun en önemli gözlemi bu bulutların küresel ısınmanın bir sonucu olup olmadığını tespit etmeye yarayacak veriler toplamak. İklimbilimciler, bu verilerden küresel ısınmanın şimdiye dek pek bilinmeyen ama olası dolayı etkilerini anlamakta yararlanacak.
GİZEMLİ MAVİ GECE PARILTISI
Söz konusu gizemli mavi bulutlar, atmosferin üst katmanlarında, yaklaşık 80 km yükseklikte (uzay sınırı 100 km) oluşuyor ve geceleri mavimsi bir parlaklık saçıyor. Bu parlaklık genellikle günbatımı veya gündoğumundan önce gözlemlenebiliyor.

ABD’nin önde gelen üniversitelerinden University in Virginia astronomi profesörü ve proje sorumlusu James Russell, yeryüzündeki gözlem noktası için gün batmış olsa dahi bulutların Güneş ışınlarını yeterince yakalayacak yükseklikte olduğunu ve parlamayı sürdürdüğünü belirtiyor.
OLUŞUMU TAM BİLİNMİYOR
Söz konusu bulutlar aslında bilim dünyası için yeni değil. Mavi parıltı saçan bu bulutlar ilk olarak 1885 yılında gözlemlendiğinde, 1883 yılında patlayan Endonezya’daki ünlü Krakatoa yanardağının bir sonucu olduğu düşünülmüştü. Zira, Krakatoa yanardağının patlamasının ardından saçılan küllerin yarattığı bulut, tüm atmosferi kaplamış ve Güneş ışınlarının yeryüzüne düşmesini keserek, son yüzyılların en soğuk yazının yaşanmasına neden olmuştu.

Ancak Russell, söz konusu mavi ışıltılı bulutların son yıllarda yer değiştirmesi ve gizemli bir parlaklık kazanmasının açıklanamadığını vurguluyor ve ekliyor: “Bulutlar her geçen yıl giderek daha parlak bir hal alıyor, bu kadar hızlı bir süreç daha önce yaşanmamıştı”.

Birçok bilim insanı bu mavi bulutların insanların doğada yol açtığı bir takım süreçlerin sonucu olduğunu düşünüyor. Bulut oluşumu için üç etken biraraya geliyor. Sıkışmış su partikülleri, su ve soğuk ısı. Russell’a göre, hava kirliliği ve küresel ısınmanın yarattığı ısı gökyüzünde, bu tip bir süreci tetikleyebilir.
ATMOSFERDE BULUT OLUŞUMU
Atmosferdeki ısınmadan sadece fabrika bacaları sorumlu değil. Binyıllardır süregelen hayvanların saldığı metan dahi birikim yapabilir. Atmosferde biriken metan Güneş ışınları tarafından kırıldığında hidrojen açığı çıkıyor ve bu hidrojen de zamanla oksijen ile birleşerek suya dönüşüyor. Dolayısıyla gökyüzünde, yeryüzündeki denizler ve ırmaklandan buharlaşan suya ek bir H2O birikim meydana geliyor.
KÜRESEL ISINMANIN ETKİSİ
Buna ek olarak, insanoğlunun yarattığı karbondiyoksit de yukarı atmosferin soğumasına neden oluyor. İşte bulutlarda bu katmanda meydana geldiği için, küresel ısınma şüphesi öne çıkıyor. Söz konusu 80 km yüksekliklerde atmosfer yoğunluğu, yekçekiminin zayıflaması sonucu daha düşük olduğu için, bulutların ısı tutma yetenekleri de düşük oluyor. Bu durumda da ısı uzaya kaçıveriyor.

Bulutlar, kuzey ve güney yarımkürelerde kutuplara en çok Güneş ışınının düştüğü yaz aylarında meydana geliyor. Bir olasılıkla yerden yükselen sıcak hava atmosferin alt katmanlarından üst katmanlarına partiküller taşıyarak, üst katmanlarında su açısından zenginleşmesine ve bunun sonucu olarak da bulut oluşumuna katkıda bulunuyor.
DOĞAL GÜNEŞ ŞEMSİYESİ
Mavi ışıltılı bulutların incelenmesinin uzun vadeli sonuçları olacak. Bunların en önemlisi, küresel ısınmanın yol açmış olmasına karşın bu bulut yapısı küresel ısınmayı dengeleyecek bir işlev de görebilir. Russell’a göre, bu bulutlar Dünya’nın etrafında ince yarı geçirgen bir şemsiye işlevi üstlenerek, Güneş ışınlarını bir nebze filtreleyebilir. Bu da yeryüzünün daha az ısınması ve küresel ısınmanın zayıflaması demek.
AIM UYDUSU
AIM uydusu üç farklı gözlem aracı kullanacak. Bunlardan biri dört kameralı bulutların ve atmosferin fotoğraflarını çekecek bir görüntüleme sistemi. İkincisi bulutların içindeki buz partiküllerinin kimyasal yapısını ve Güneş ışını geçirgenliğini araştıracak olan analiz ünitesi. Üçüncü olarak da uzaydan düşen toz parçalarını yakalayacak olan yapışkanlı yüzey. AIM uydusu California’daki Vandenburg Hava Üssü’den bu Aralık’ta fırlatılacak.
NTVMSNBC
Kaynak: NewScientist

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...