10.05.2006
Küresel Zincirin Petrol Halkası Gevşiyor
Enerji kaynaklarının işletmesini devletleştiren Bolivya lideri Morales, ABD'nin ve kapitalizmin yörüngesinden çıkmak için büyük bir adım attı
Evo Morales, 1 Mayıs günü Bolivya'nın doğalgaz sahalarına, boru hatlarına ve rafinelerine el koymaları için askeri birlikleri gönderdiğinde, karakteristik bir teatral jest sergiledi. Küresel enerji şirketlerini bunun sonuçlarını hazmetmeye çalışırken, Latin Amerika'nın rakımı en yüksek, en yoksul ve en yalıtılmış ülkesinin devlet başkanının bölgenin zenginliğini yeniden dağıtımı konusunda yolundan dönmeme niyetinde olduğu açık. Ne kadar başarılı olabileceği ise o kadar açık değil.
Morales'in devletleştirme darbesi, Küba lideri Fidel Castro ve Venezüella lideri Hugo Chavez'le yaptığı görüşmenin ardından geldi; yani ABD nüfuzundan uzaklaşmayı temsil eden 'pembe dalga'ya kendini bıraktı. Üç lider, meseleyi vurgulamak için, Washington'ın 'Amerikalar arası serbest ticaret bölgesi' planını ilerletme çabalarına karşı koymaya gayret eden bir 'Halk Ticaret Anlaşması' imzaladı.
Eski koka çiftçisi Morales, geçen yıl 'George W. Bush'un en büyük kâbusu' olacağına yemin etmiş ve 'yabancı şirketlerin ülkenin doğal kaynaklarını yağmalaması' olarak nitelediği duruma son vereceğini söylemişti. Attığı son adım, Chavez'in Caracas'ta, Vladimir Putin'in de Moskova'da hayata geçirdiği anlamda, 'petrol milliyetçiliği'nin son örneği. Ekvador da benzer adımlar atıyor. Britanya Maliye Bakanı Gordon Brown ise Kuzey Denizi petrol ve gazı üzerindeki vergileri artırdı.
Fakat kıta çapındaki sol dalga abartılıyor da olabilir; Kolombiya ve Peru ABD ile ikili ticaret anlaşmalarına imza atıyor. Uruguay ve Paraguay Brezilya'nın hâkimiyetindeki Latin Amerika ortak pazarı Mercosur'dan duydukları rahatsızlığı gizlemiyor ve Washington ile kendi anlaşmalarını yapmanın yolunu arıyor.
Brezilya'yı kaçırmamalı
Morales'in enerji kaynakları üzerindeki kontrolün çoğunluğunu devlete devretmeleri konusunda yabancı şirketlere altı ay süre tanımasına verilen dozu düşük tepkiler, kararın onları kovmayı değil, daha iyi şartları güvence altına almayı amaçladığını gösteriyor. Denize kıyısı bulunmayan ve çok yoksul olan Bolivya, özellikle Brezilya üzerinden yaptığı ihracatı sarsmamalı; üstelik Brezilya devlet şirketi Petrobras Bolivya enerji sektörünün en büyük yatırımcısı konumunda.
Serbest piyasaya daha ılımlı yaklaşan solcu Brezilya lideri Lula da Silva, Morales'in kararından rahatsız. Ancak Bolivya'nın doğal kaynakları son derece hassas bir siyasi mesele; doğalgaza dair protestolar bundan önce iki devlet başkanını alaşağı etmişti.
Şimdi yatırımcılar yeni düzenlemenin yabancı şirketleri ülkede yaşayamaz hale getirmesinden korkuyor. İspanyol enerji şirketi Repsol, büyüme tahminlerini aşağı çekmeye başladı bile. Ekonomik milliyetçiler, Morales'in deyimiyle, 'en yoksullar ve ayrımcılığa uğrayanlar' tarafından seçilseler bile, attıkları adımlarının sonuçlarını tepeden tırnağa düşünmek zorundalar.
(Başyazı, 3 Mayıs 2006)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder