16.03.2006

NÜKLEER DOSYASI!

Kapitalistler sınırsız bir açgözlülükle yaşamlarımızı ve yaşam alanlarımızı gasp ediyor. Hayvan hayatını hiçe sayan insan-merkezci zihniyetin,doğayı,ekolojiyi "börtü-böceği" ciddiye alacağını mı sanıyordunuz. Sömürülenler de,işçiler de,emekçiler de,ezilenler de doğanın talan edilmesini çokça da garipsemiyor,onun önderliğini yaptığını iddia eden sol hareketlerde veya aynı saflarda çarpışmak isteyen anarşistler de.. Bu bana hep garip gelmiştir. Ted Kaczynski'nin "Ahmaklar Gemisi" ndeyiz. Gemi hızla yoklurken üstünde bambaşka şeyler için debeleniyoruz... Enerji kaynaklarının tükendiği ve artık geri dönülemez bir noktaya geldiği söyleniyor. (Konu ile ilgili Richard Duncan'ın "Energy,Population and Industrial Civilization" yazısının çevirisi yakında bu sitede yer alacak) Şimdi dünyanın efendileri nükleer santraller planlıyor. Sadece Türkiye'de değil,her yerde Blair artık küresel ısınmada geri dönülemez noktaya gelindiğini itiraf ettikten sonra nükleer santrallerin,nükleer enerjinin kaçınılmaz olduğunu söyledi. Aynı bokun içinde boğulmamazı istiyorlar ama biz bu bokun içinde boğulmak istemiyoruz. Nükleer Dosyası haberleri ve eylemleri bu sitede ara ara devam edecek daha sonra gerek duyulursa ayrı bir başlık altında broşürleştirilecektir. NÜKLEERE HAYIR!! [Kemal Mete]

Nükleer Katliam Kapıda! YAPTIRMAYACAĞIZ!
Geçen haftalarda anarko-sendikalist bir nükleer karşıtı eylemcinin (Sebastien
Briat) Fransa’^daki La Hague’deki (Normandy) plütonyum fabrikasında işlenmiş
olan 12 varil (175 ton) nükleer reaktör atığın bulunduğu Kuzey Almanya
köylerinden Gorleben’e giden trenin altında kalarak öldürülmesinden ve T.C.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in Küçük Çekmece’deki (İstanbul)
Nükleer Araştırma Merkezini ziyaretinde 2011 yılına kadar 3 adet nükleer
santralin faaliyete geçeceği açıklamalarından sonra esasen sistemin
gündeminden hiç çıkmamış olan Nükleer Tehlike yeniden kamu önüne çıkmış oldu.

En son Rus zorbası Putin terörizme karşı barış ve demokrasi mücadele çağınıfırsat bilerek dünyanın en büyük atom bombasını yaptıklarını açıklayacak kadar kendisini dünyaya karşı rahat hissetmiştir. Yuh! diyoruz başka bir şey demiyoruz. Muhalefet nükleer tehlikeye karşı yine seferberliğe geçecek gibi görünüyor. Kamu oyu nükleer felaketler kehanetleriyle yeniden bilinçlendirilecek ve “nükleer enerjiye hayır!” gibi “kısmi” uyanışlar gerçekleşecek fakat asla “neden enerji?” sorusu sorulmayacaktır. Bu uygarlığı yanılsamasıdır. Hastalığın nedenini ortadan kaldırmak onu tedavi etmek, “savaşmak yerine uzlaşmak” vs. uygarlığın muhaliflerine bile kabul ettirdiği yanılsamalarıdır. Bu şekilde kendi varlığını daha da kemikleştirmektedir.
DEVAMI İÇİN : www.uzlasmayok.net (Bu makale 27.11.2004 tarihli Uygarlığa Karşı Haftalık Haber Bülteni'nden alınmıştır.)

ÇERNOBİL BİTMEMİŞ
Britanya Sağlık Bakanlığı, bir soru üzerine açıkladı: 20 yıl önce, yaklaşık 24 bin kilometre uzaklıkta meydana gelen Çernobil faciasının etkileri hâlâ sürüyor...

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Ukrayna'nın Çernobil kasabasındaki nükleer tesiste 26 Nisan 1986'da meydana gelen patlama ile atmosfere yayılan radyoaktif zerreciklerin Galler'deki Cumbria bölgesinde bulunan 375 çiftlikteki 200 bin koyunu etkilediği vurgulandı.

Hayvanların açıkta otlatıldıkları için yağan radyoaktif zerreciklerden etkilendikleri belirtilen açıklamada, 1986 yılında Galler'de 355, İskoçya'da 11 ve İngiltere'de dokuz çiftliğe getirilen 'olağanüstü durum uygulamaları'nın sürdüğü hatırlatıldı.

Haberi, 'zehirli miras' başlığıyla yayımlayan The Independent gazetesi, Sağlık Bakanlığı'nın bu gerçeği, Avam Kamarası'nda yöneltilen bir soruyu cevaplarken açıklamak zorunda kaldığını yazdı.
:::::::::::::::
Bush, 2010'a kadar yeniden nükleer santral inşa edecek
Bush, Wisconsin eyaletindeki Milwaukee'de yaptığı bir konuşmada, ''Sanıyorum yeniden nükleer santral inşa etmeye başlamamız lazım'' dedi.Geçen yıl sadece 2 şirketin nükleer santral inşa etmek istediğini, bu yıl ise bu sayının 9'a yükseldiğini söyleyen Bush, adını açıklamadığı bu şirketlerin 19 civarında nükleer santral planladığını kaydetti ve ''Bu da bizim önemli bir hedefe ulaşmamıza olanak sağlıyor. Bu hedef, 2010 sonuna kadar nükleer santral inşasına yeniden başlayacak olmamızdır'' ifadesini kullandı.Bush, ''Petrol ya da doğalgaz gibi enerjiler konusunda yabancı kaynaklara daha az bağımlı olmak istiyorsak, nükleer enerji gibi alternatif kaynaklarla ileri gitmeliyiz'' ifadesini kullandı.Nükleer enerjinin güvenli ve temiz bir enerji olduğunu belirten Bush, bununla birlikte hassas malzemelerin yayılması konusunda bir risk bulunduğunu da kabul etti.100'den fazla nükleer santrale sahip ABD'de 70'li yıllardan bu yana yeni santral inşa edilmediğini biliniyor. Kömürün ardından ikinci sırada gelen nükleer enerji, Amerikalılar tarafından tüketilen elektriğin yüzde 20'den biraz fazlasını karşılıyor.Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez, ''haddini aşması halinde'' ABD'nin petrol musluğunu kısacaklarını söylemişti.Dünyanın beşinci petrol üreticisi Venezüella, 1,5 milyon varili ABD'ye olmak üzere günde yaklaşık 3,2 milyon varil petrol ihraç ediyor.
::::::::::::::
Türkiye'nin nükleer projesi hazır
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından hazırlanan 'Nükleer Teknoloji ve Enerji Geliştirme Projesi' Bakanlar Kurulu kararı için Başbakanlık'a sunuldu.
TAEK, proje çerçevesince nükleer elektrik santrali için teknik kriterleri dikkate alarak sekiz yer önerdi. Bakanlar Kurulu şimdi santral yapımı için önerilen bu yerlerden birini veya birkaçını seçecek. Kurulacak nükleer santral, uluslararası standartlar ve taahhütler dikkate alınarak ileri teknoloji ile yapılacak. Proje;
Nükleer santrallerin yanısıra nükleer enerji üretim tesislerinde yerli katkının en yüksek düzeye çıkarılması
Yerli tasarım ve üretime dayalı araştırma ve güç reaktörleri ile parçacık hızlandırıcılarının kurulması
Tıp ve endüstrinin radyoizotop ihtiyacının yerli olanaklarla karşılanması
Uranyum zenginleştirme dahil yakıt çevrimi tesisleri kurulması
Uranyum ve toryum aranması
Nükleer Teknoloji Merkezi kurulması gibi faaliyetleri de kapsıyor.
Santral yerleri nasıl belirlendi?
Santral yerini belirlerken, 'soğutma suyu temini, taşımacılığın kolaylığı, sivil hava uçuşlarının olup olmadığı, sosyal çevre, deprem, tsunami olasılıkları, uluslararası güvenlik' gibi konular başta olmak üzere, 40'ın üzerinde parametreye dikkat edildi. Nükleer santral malzemelerinin çok büyük boyut ve ağırlıkta olduğunu, bu nedenle ulaşımın önemine işaret eden yetkililer, ''örneğin bir anda 700 tonluk parça taşınabilecek. Bu yüzden yüklerin hangi liman aracılığıyla, hangi yoldan, hangi viyadük üstünden, hangi köprüden yapılacağı değerlendirildi'' dedi. Santral lisansını TAEK verecek Projeye göre, nükleer santral lisansı TAEK tarafından verilecek, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) nükleer santral işine karışmayacak. İleri dönemde konuyla ilgili mevzuat hazırlanarak lisans verme işi TAEK'ten ayrılıp, bu konuyla ilgili başka bir kurum açılabilecek. Nükleer program çerçevesinde Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü ile TAEK ortaklaşa uranyum arama faaliyetlerine başlayacaklar. Konuyla ilgili olarak öncelikle bir harita hazırlanacak ve uçakla tüm Türkiye taranacak, ardından detaylı taramaya geçilecek. 'Atıklar nereye gidecek?' endişesi TAEK Başkanı Okay Çakıroğlu da, günümüzde nükleer santraller için çok geniş güvenlik tedbirleri alındığını, bu tedbirler alındıktan sonra nükleer santrallarden korkmanın gereksiz olduğunu söyledi. Çakıroğlu, nükleer atık konusunda Türk kamuoyunda çok yanlış yargılar olduğunu ve 'nükleer atık' dendiği zaman herkesin korkuya kapıldığını anlattı. Nükleer atıkların içerisinde platinyum gibi çok değerli materyaller olduğunu ve bu atıkları Rusya ve Fransa gibi ülkelerin istediğini de belirten Çakıroğlu, ''bu atıklar ihraç edilebilir. Çok büyük bir program olursa da atık deposu kurulur, atıklar depolarda saklanabilir. Atıkların içlerinde kıymetli materyaller olduğu için yeniden kullanılabilir'' diye konuştu

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...