8.03.2006
Endonezya'da Doğu'nun Pompei'si
Yakın geçmişte yaşanan en büyük yanardağ patlamalarından birisini inceleyen bilimadamları Endonezya'nın kayıp bir medeniyetini bulduklarına inanıyor.
1815'te Sumbawa Adası'ndaki Tambora Dağı'nın patlaması sonucu 100 binden fazla kişi ölmüştü.
Bu patlama 1883 yılında yine dünyanın en büyük doğal afetlerinden olan Krakatoa Dağı'nın patlamasından dört kat daha şiddetliydi.
Yanardağ çevresinde yaşayan Tambora halkının kültür ve dilinin patlama sonucu tamamen yokolduğuna inanılıyordu.
Ancak Amerikan üniversitelerince yürütülen kazılarda ulaşılan son bulguların, bu medeniyeti ortaya çıkardığı öne sürülüyor.
Lavın örttüğü köy
Yanardağın eteklerinde kazı yapan uzmanlar, bir evin kalıntısında kül altında gömülmüş iki kişinin cesetlerine ulaştı.
Bu bulgu Doğu'nun Pompei'sinin bulunuşu olarak ifade ediliyor. İtalya'daki Pompei yanardağının patlaması, civardaki kasabayı tamamen lav ve kül ile örterek günümüze taşımıştı.
Çok sayıda araç gerece ulaşıldı
Bilimadamları burada buldukları bronz kaseler, seramik çömlekler ve benzeri araç gereçlerin yöredeki eski Endonezya kültürüne de ışık tutabileceğine inanıyorlar.
20 yıldır bölgede araştırmalar yapan ABD Rhode Island Üniversitesi'nden Profesör Haraldur Sigurdsson, "Tüm insanlar, evleri ve kültürleri 1815'teki halleri ile adeta bir zaman kapsülüne konmuş. Bu nedenle kapsülü açarken zarar vermemek için çok dikkatli davranmamız gerekiyor" diyor.
Kayıp köyün izleri ilk olarak 2004 yazında bulundu. Ancak bilimadamlarını heyecanlandıran bulgulara ulaşılması için yaklaşık 3 metre derine inilmesi gerekti.
Şu ana dek ortaya çıkarılan objeler Tambora halkının Vietnam ve Kamboçya ile bağlantısı olan zengin bir halk olduğunu düşündürüyor.
Sigurdsson şimdi burada olduğuna inanılan eski bir ahşap sarayı bulmayı hedefliyor.
Kayıtlara bakılırsa Tambora Yanardağı'nın patlaması insanlık tarihinde yaşanan en büyük afetlerden biriydi.
10 Nisan 1815'teki patlama, geniş bir alana yayılan Endonezya takım adalarının hemen hemen tamamını etkiledi.
10 bin kişinin yayılan zehirli gazların, kül ve lavın etkisiyle öldüğü, salgın hastalıklar ve ürünlerin yokolmasıyla ortaya çıkan açlığın etkisiyle sayının 100 bini bulduğu düşünülüyor.
1816 yılı, atmosfere yayılan külün etkisiyle serin geçtiğinden "yazı olmayan yıl" diye anılıyor
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder