Bazı bilim insanlarına göre biz temizliği abartıyoruz. Bakterileri bu şekilde yok etmemiz egzama, bağırsak düzensizlikleri ve hatta şeker hastalığı gibi sorunlar olarak bize geri dönebilir.
Beyazsaray Alternatif Tıp Komisyonunun eski üyesi, Dr. Joseph E. Pizzorno Jr. , probiyotik (bakteri içerikli haplar) verilen ekzama hastalarında yüzde 80 iyileşme oranı görüldüğünü belirtiyor.
50 TRİLYON BAKTERİ
Dr. Pizzorno bağırsak düzensizliklerinde, akne tedavisinde hatta adet öncesi sendromu tedavisinde bile probiyotikleri kullandığını belirtiyor. Ve ona göre kronik rahatsızlıklarda bu bakteri tedavisine olumlu cevap vermeyen rahatsızlık yok. Klinik deneyler henüz tamamlanmış olmasa da vücudun bakteri düzenine müdahale etmek faydalı görünüyor.
Basit rakamlarla açıklamak gerekirse vücudumuzdaki bakteri hücrelerinin sayısı bizim kendi hücre sayımızın 10 katı, mesela sadece sindirim sisteminde yaşayan 50 trilyon bakteri var. Bilim insanları bakteriler hakkında daha çok şey öğrendikçe de bu küçük varlıklar ve bizim sağlığımız arasındaki simbiyoz ilişki daha netleş-meye başlıyor.
NYU Tıp Merkezi'nden Dr. Martin Balser gut hastalığı araştırmalarında öncü hekimlerden biri olarak diyor ki; " İnsan vücudunda yaşayan mikroplar çok eski varlıklar ve bizim sağlığımıza faydalı oldukları için evrim sürecinde seçilerek bugünlere kadar geldiler."
Bilim insanlarına göre yaşamın erken dönemlerinde mikrobiyal enfeksiyonlara maruz kalmak iyi huylu iltihaplara sebep olmakla beraber ilerki dönemlerde vücudun patojenlere ve kirleticilere karşı verdiği tepkileri geliştiriyor. Çocuklukta mikrobik rahatsızlıklara kalmamamız ilerde bağışıklık sistemimizde dengesizliklere sebep olabiliyor.
BEDENİN PSİKOLOJİK TEPKİSİ
Blaser bugün tıptaki en büyük sorunların ateşli kronik hastalıklar ile ilgili olduğunu söylüyor. Eklem iltihabı, deri veremi, ekzama ve mültipl skleroz gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasının iki sebebi olabilir; bunlar otoimmün veya genetik hastalıklar ya da bu hastalıklar vüdumuzdaki değişen mikrobik ortama bedenimizin psikolojik bir tepkisi. Blaser son olarak şunu ekliyor: "Değişen küresel ısınma ile değişen makro-ekoloji herkesin kabul ettiği bir gerçek. Aynı şekilde bizim içimizdeki mikro ekoloji de sürekli olarak değişiyor."[Birgün Yaşam]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder