Hububatta geçen yıl kuraklık yüzünden yüzde 40 rekolte kaybı yaşayan Konya'da ekim dönemi geldi. Kuraklık zararına uğrayan çiftçi ekim yapamıyor, tarlalar boş kaldı
A - KONYA - Yaşanan kuraklık yüzünden rekoltede 40'a yaklaşan oranda kayıp yaşayan 'hububat ambarı' Konya'da, ekim dönemi gelmesine karşın çiftçi henüz tarlaya inemedi.
Konya Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kara, dünyayı tehdit eden küresel ısınmanın yol açtığı kuraklığın, Türkiye'de en fazla Konya Ovası'nı etkilediğini söyledi. Ürünlerin tarlada yandığını, çiftçilerin beklediğini alamadığını ifade eden Kara, "Konya'da normalde 2 milyon 400 bin ton buğday, 1 milyon 400 bin ton arpa alınması gerekiyordu. Ancak kuraklık yüzünden yüzde 40 kayıp yaşandı. Hububatta yaklaşık 1.5 milyon tonluk bir kayıp var" dedi. Kara, bunun sadece buğday satışı olarak bakıldığında çiftçinin toplam zararının 750 milyon YTL olduğunu vurgulayarak, farklı sanayi dallarında üretim ele alındığında ise zararın milyarlarca YTL anlamına geleceğini söyledi. Çiftçinin tarladan ürün kaldıramaması yüzünden borçlarını ödeyemediğini ve adeta köşeye sıkıştığını belirten Kara, şunları kaydetti: "Orta Anadolulu çiftçi, çözüm yolu bekliyor. Sertifikalı tohum desteğini, doğrudan gelir desteğini ve kuraklık yüzünden verilmesi planlanan hasar desteğinin ödenmesini bekliyor. Çiftçi zaten borçlu. Borcunu ödeyemediği, yeniden borçlanamadığı için mazot, gübre ve tohum temin edilemiyor. Bunlar olmayınca çiftçi tarlada ne yapsın? Ekim ayındayız, ekim dönemindeyiz ancak çiftçi tarlaya inemediği için tarlalar halen boş duruyor. Bu durum ülke ekonomisi için risktir." Kara, ekim ayının 20'sine kadar ekim yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Bundan sonraki her geçen gün rekolte kaybı demektir. Böyle giderse önümüzdeki yıl Konya, hububat ambarı özelliğini kaybedecek. Ekim, 20'sinden sonraya kalırsa kuraklığın da etkisiyle Konya, gelecek yıl daha büyük rekolte kaybı yaşayacak" dedi. Şu andaki kısır döngüden çıkılması gerektiğini belirten Kara, "Bunun için çiftçinin desteklenmesi gerekiyor. Destek ve hasar paraları ödenmiş olsa çiftçi tarlaya inecek. Tarlaların boş kalmaması için acele edilmesi gerekiyor. Çiftçiyi tarlasına küstürmemeliyiz" diye konuştu.
Narenciyeci de umutsuz
Öte yandan Antalya İl Tarım Müdür Yardımcısı Mehmet Yoran, kuraklık nedeniyle narenciye üretiminde geçen yıllara oranla yüzde 10 verim düşüşünün yaşanabileceğini açıkladı. 2006'da 152 bin 79 dekarlık alanda portakal üretimi yapıldığı ve 450 bin 500 ton ürün elde edildiğini de belirten Yoran, yaş meyve ihracatında ilk sırayı kiraz ve vişnenin aldığını, yaş sebzede ise domates, biber, hıyar, mantar ve soğan, narenciyede ise limon, mandalina, portakal greyfurtun ilk sıralarda yer aldığını söyledi.
[Radikal]
A - KONYA - Yaşanan kuraklık yüzünden rekoltede 40'a yaklaşan oranda kayıp yaşayan 'hububat ambarı' Konya'da, ekim dönemi gelmesine karşın çiftçi henüz tarlaya inemedi.
Konya Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kara, dünyayı tehdit eden küresel ısınmanın yol açtığı kuraklığın, Türkiye'de en fazla Konya Ovası'nı etkilediğini söyledi. Ürünlerin tarlada yandığını, çiftçilerin beklediğini alamadığını ifade eden Kara, "Konya'da normalde 2 milyon 400 bin ton buğday, 1 milyon 400 bin ton arpa alınması gerekiyordu. Ancak kuraklık yüzünden yüzde 40 kayıp yaşandı. Hububatta yaklaşık 1.5 milyon tonluk bir kayıp var" dedi. Kara, bunun sadece buğday satışı olarak bakıldığında çiftçinin toplam zararının 750 milyon YTL olduğunu vurgulayarak, farklı sanayi dallarında üretim ele alındığında ise zararın milyarlarca YTL anlamına geleceğini söyledi. Çiftçinin tarladan ürün kaldıramaması yüzünden borçlarını ödeyemediğini ve adeta köşeye sıkıştığını belirten Kara, şunları kaydetti: "Orta Anadolulu çiftçi, çözüm yolu bekliyor. Sertifikalı tohum desteğini, doğrudan gelir desteğini ve kuraklık yüzünden verilmesi planlanan hasar desteğinin ödenmesini bekliyor. Çiftçi zaten borçlu. Borcunu ödeyemediği, yeniden borçlanamadığı için mazot, gübre ve tohum temin edilemiyor. Bunlar olmayınca çiftçi tarlada ne yapsın? Ekim ayındayız, ekim dönemindeyiz ancak çiftçi tarlaya inemediği için tarlalar halen boş duruyor. Bu durum ülke ekonomisi için risktir." Kara, ekim ayının 20'sine kadar ekim yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Bundan sonraki her geçen gün rekolte kaybı demektir. Böyle giderse önümüzdeki yıl Konya, hububat ambarı özelliğini kaybedecek. Ekim, 20'sinden sonraya kalırsa kuraklığın da etkisiyle Konya, gelecek yıl daha büyük rekolte kaybı yaşayacak" dedi. Şu andaki kısır döngüden çıkılması gerektiğini belirten Kara, "Bunun için çiftçinin desteklenmesi gerekiyor. Destek ve hasar paraları ödenmiş olsa çiftçi tarlaya inecek. Tarlaların boş kalmaması için acele edilmesi gerekiyor. Çiftçiyi tarlasına küstürmemeliyiz" diye konuştu.
Narenciyeci de umutsuz
Öte yandan Antalya İl Tarım Müdür Yardımcısı Mehmet Yoran, kuraklık nedeniyle narenciye üretiminde geçen yıllara oranla yüzde 10 verim düşüşünün yaşanabileceğini açıkladı. 2006'da 152 bin 79 dekarlık alanda portakal üretimi yapıldığı ve 450 bin 500 ton ürün elde edildiğini de belirten Yoran, yaş meyve ihracatında ilk sırayı kiraz ve vişnenin aldığını, yaş sebzede ise domates, biber, hıyar, mantar ve soğan, narenciyede ise limon, mandalina, portakal greyfurtun ilk sıralarda yer aldığını söyledi.
[Radikal]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder