Dağıstanlı jeolog ve yazar İlham Gadjimuradov, Nuh Tufanı'nın Van Gölü'nde meydana geldiğini ve mahalli bir felaket olduğunu iddia etti.
Nuh Tufanı üzerine bir bildirisi olan Dağıstanlı yazar İlham Gadjimuradov, tufanın genel kültürde ve Tevrat gibi çeşitli kaynaklarda, bugüne kadar kabul edildiği gibi, tüm dünyayı kapsayan bir olay olmadığını, bundan 8 bin yıl önce yaşandığını anlattı. Gadjimuradov, Van Gölü etrafında volkanik patlamaların da bu tufanın bir sonucu olduğunu söyledi.
Gadjimuradov, Kur'an-ı Kerim'de Nuh Tufanı'nın tüm dünyayı kapsadığına dair bir ifadenin olmadığını, Van Gölü'nün zemininde, eski medeniyetlerin kalıntılarının bulunuyor olmasının bu tezi kuvvetlendirdiğini, söz konusu kalıntıların ortaya çıkarılması için, Türkiye'deki ilgililerin yardımına ihtiyaç olduğunu ifade etti. Kur'an'da yalnızca Nuh'un kavminin cezalandırıldığından bahsedildiğini anlatan Gadjimuradov, bütün dünyanın suyun altında kalmasıyla ilgili bir ifadenin yer almadığını belirtti. Gadjimuradov, "Olayın üzerinden 8 bin yıl geçtikten sonra, Van Gölü'nün etrafındaki dağlardan birinde, Nuh'un gemisinden geriye kalan parçaları bulabileceğimize dair bir garanti yok. Ancak bu dağlardan birinde olayın hatırasını gösteren taştan yapılmış bir anıtı bulmamız mümkün.'' diye konuştu. Eski Mezopotamya kaynaklarının, Kur'an-ı Kerim ile Tevrat'ın verdiği bilgilerin Van Gölü civarında gelişmiş bir medeniyetin batmış olduğunu gösterdiğini, su altında kalan Atlantis'in izlerinin de Van Gölü'nde aranması gerektiğini iddia eden Gadjimuradov, gerek Kur'an gerekse Tevrat'ın çeşitli ayetlerinin, volkanik bir patlama sonucu helak olan "Ad'' kavminin hikâyesine yer verdiğini söyledi. Gadjimuradov, Van Gölü'nde çalışma yapmış jeologlarla temas halinde olduğunu, yeni çalışmalar için projeler geliştirdiğini belirtti. Bitlis, aa
[Zaman]
Nuh Tufanı üzerine bir bildirisi olan Dağıstanlı yazar İlham Gadjimuradov, tufanın genel kültürde ve Tevrat gibi çeşitli kaynaklarda, bugüne kadar kabul edildiği gibi, tüm dünyayı kapsayan bir olay olmadığını, bundan 8 bin yıl önce yaşandığını anlattı. Gadjimuradov, Van Gölü etrafında volkanik patlamaların da bu tufanın bir sonucu olduğunu söyledi.
Gadjimuradov, Kur'an-ı Kerim'de Nuh Tufanı'nın tüm dünyayı kapsadığına dair bir ifadenin olmadığını, Van Gölü'nün zemininde, eski medeniyetlerin kalıntılarının bulunuyor olmasının bu tezi kuvvetlendirdiğini, söz konusu kalıntıların ortaya çıkarılması için, Türkiye'deki ilgililerin yardımına ihtiyaç olduğunu ifade etti. Kur'an'da yalnızca Nuh'un kavminin cezalandırıldığından bahsedildiğini anlatan Gadjimuradov, bütün dünyanın suyun altında kalmasıyla ilgili bir ifadenin yer almadığını belirtti. Gadjimuradov, "Olayın üzerinden 8 bin yıl geçtikten sonra, Van Gölü'nün etrafındaki dağlardan birinde, Nuh'un gemisinden geriye kalan parçaları bulabileceğimize dair bir garanti yok. Ancak bu dağlardan birinde olayın hatırasını gösteren taştan yapılmış bir anıtı bulmamız mümkün.'' diye konuştu. Eski Mezopotamya kaynaklarının, Kur'an-ı Kerim ile Tevrat'ın verdiği bilgilerin Van Gölü civarında gelişmiş bir medeniyetin batmış olduğunu gösterdiğini, su altında kalan Atlantis'in izlerinin de Van Gölü'nde aranması gerektiğini iddia eden Gadjimuradov, gerek Kur'an gerekse Tevrat'ın çeşitli ayetlerinin, volkanik bir patlama sonucu helak olan "Ad'' kavminin hikâyesine yer verdiğini söyledi. Gadjimuradov, Van Gölü'nde çalışma yapmış jeologlarla temas halinde olduğunu, yeni çalışmalar için projeler geliştirdiğini belirtti. Bitlis, aa
[Zaman]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder