8.10.2007

'Türkiye yaşayan bir doğa müzesi'

AB'de doğal ormanların oranı yüzde 1, Türkiye'de yüzde 93. Türkiye toprakları, 30'a yakın meyvenin anavatanı. Yeni Zelanda'nın meralarını yeşerten otlar da Anadolu kaynaklı

AA - ANKARA - TEMA, üç ana iklim kuşağının birden etkisi altında olan tek ülke Türkiye'yi tanıttı. 'Türkiye'nin Biyolojik Zenginliği ve Korunması' adlı kitapçıkta, Türkiye'nin AB'nin biyolojik çeşitliliğini ikiye katlayacağı vurgulandı. TEMA'ya göre Anadolu, pek çok türün dünyaya yayıldığı merkez olarak da önemli: "Anadolu'da elmada 500, erikte 200, şeftalide 100, üzümdeyse 1200'den fazla çeşit bulunuyor. Anadolu 30'u aşkın meyve türünün orijin merkezidir. Güneydoğu Anadolu tahıl ve baklagiller başta olmak üzere dünyanın en önemli bitki gen kaynağı merkezidir. ABD en verimli buğday türünü çaresiz bir bitki hastalığından kurtarmak için Güneydoğu'dan bir buğday türüyle aşıladı. Bu şekilde tarım ilaçlarından yılda 50 milyar dolar tasarruf sağladı. Dünyanın önemli koyun üreticisi Yeni Zelanda'nın geniş meraları da Anadolu'nun otlaklarından alınan tohumlarla geliştirildi. Dünya toprakları tuzlandıkça tuza dayanıklı bitkilerin önemi arttıyor. Sadece Tuz Gölü etrafında tuza dayanıklı 30'dan fazla endemik bitki türü yaşamakta."

Kitapçıkta, Türkiye'nin biyolojik çeşitliliğine yapacağı katkı da vurgulandı: "Biyolojik zenginlikte sadece İstanbul bile İngiltere ve Hollanda'nın üzerinde. 5 bin 110 kilometrelik İstanbul faunası ve florası 2 bin 450 tür barındırıyor. AB ülkelerinin tamamında doğal ormanların toplam orman sahasına oranı yüzde 1'ken bu oran Türkiye'de yüzde 93'e çıkıyor. Avrupa'da endemik 545 kuş türü bulunurken, Türkiye endemik 386 kuş türü var. Dünyanın en uzun ikinci doğal pisti Palandöken Dağı'nda bulunuyor."

TEMA'nın kitapçığında dikkat çekilen noktalardan biri de Türkiye'nin muazzam organik tarım potansiyeli oldu: "Türkiye'de halen tarım ilaçlarıyla tanışmamış bölgeler bulunuyor. Hektar başına tüketilen tarım ilaçları miktarıysa zaten AB'de kullanılanın üçte birinden az. Türkiye organik tarım üretimi miktarı bakımından çok gerilerde. Ama yüksek bir potansiyele sahip. Öte yandan Türkiye'de organik tarım mevzuatı AB'ye uyarlandı. Türkiye, 2004'te AB Organik Pazar Bilgi Sistemi'ne kabul edildi."

[Radikal]

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...