22.08.2009

Yunanistan Alev Alev

Atina yakınlarındaki Grammatikos ve Marathona bölgelerinde başlayan orman yangınları yerleşim birimlerini tehdit ediyor.

Yunanistan'ın başkenti Atina yakınlarında dün akşam başlayan çalı yangınının, bugün sert rüzgarların etkisiyle büyüyerek, yerleşim bölgelerini tehdit etmeye başladığı bildirildi.

Atina'nın kuzeydoğusundaki Marathona bölgesindeki yangının kontrol altına alınabilmesi için bölgeye çok sayıda itfaiyeci, 35 söndürme aracı ve 6 yangın söndürme uçağı sevk edildiği açıklandı.

Söndürme çalışmalarının yer yer 6 şiddetine ulaşan rüzgar nedeniyle güçlükle sürdürülebildiği ve bölgedeki bazı yerleşim birimlerinin boşaltıldığı belirtildi.

Tahliye edilen birkaç konutun yandığı, ayrıca bölgedeki, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği için kullanılan ağıllar, ormanlık alanlar, zeytinlik ve seraların da yangından etkilendiği kaydedildi.

Yunan hükümetinin, doğu Atika bölgesi için olağanüstü hal ilan ettiği ve tüm Atika'nın yangın riski yüksek bölge olduğu uyarısı yaptığı açıklandı.

Bu arada, İyon denizindeki Zakintos adasında çıkan 3 ayrı yangının da kontrol altına alınıncaya kadar toplam 300 hektarlık ormanlık alanı yok ettiği kaydedildi.

KUZEY DE YANIYOR
Öte yandan Atina’ın 40 kilometre kuzeyindeki Grammatikos Bölgesi de alevlere teslim oldu.

Yerleşim alanlarının yakınlarına kadar ulaşan ve çok sayıdaki evin hasar görmesine neden olan yangın üç köyü tehdit ediyor.

Alevlere havadan ve karadan müdahale edildi ancak şiddetli rüzgar itfaiye ekiplerinin işini zorlaştırıyor. Yanan alanın onlarca dönümü bulduğu belirtiliyor.

Yunanistan'da 2007 yılında Mora Yarımadası’nda çıkan ve 10 gün boyunca devam eden orman yangınlarında 70'e yakın kişi ölmüştü. Böyle bir facianın yeniden yaşanmasını engellemek için o tarihten beri, ekipler özellikle yaz aylarında alarma geçiriliyor.

[NTV]

17.08.2009

Uydudan gelen korkunç veri

Küresel ısınma her gün yeni doğal felaketlere yol açıyor. Ama uydudan geçen bu veriler çok daha ürkütücü.

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) yeni uydu verilerine göre, Grönland, Antarktika ve Alaska'da 2003'ten bu yana 2 trilyon tondan fazla buzul erdi.

Bilim adamlarının küresel ısınmaya ilişkin son veriler olarak nitelediği bulguların, NASA'nın GRACE uydusunun ölçümlerine dayandığı belirtildi.

NASA'da görevli jeofizik uzmanı Scott Luthcke, uydunun buz ölçüm verilerine göre son beş yıl içindeki kara buzulları kaybının yarısından fazlasının Grönland'da meydana geldiğini kaydetti.

Luthcke, Grönland'daki buzulların 2008 yazındaki verilerinin henüz tamamlanmadığını ancak bu yılki buz kaybının, hala çok önemli olmakla birlikte 2007'deki kadar ağır çıkmayacağını söyledi.

Alaska'daki durumun daha iyi olduğunu ifade eden Lutchke, 2005'deki büyük azalmanın ardından kara buzullarının 2008'de, kışın yoğun kar yağışı nedeniyle biraz arttığını belirtti. Luthcke, Alaska'nın NASA uydusunun ölçümlere başladığı 2003'ten bu yana 400 milyar ton kara buzulunu kaybettiğini ifade etti.

Bilim adamları iklim değişikliğine ilişkin değerlendirmelerinde genel bir eğilime karar vermek için genellikle birkaç yıla bakıyor.
NASA'dan bilim adamlarının son bulguları perşembe günü San Francisco'da düzenlenecek Amerikan Jeofizik Birliği konferansında sunmayı planladığı bildirildi.

[Hürriyet]

Beklenenden çok daha kötü!

Antarktika'daki buzulların, 10 yıl öncesine oranla dört kat hızlı eridiği açıklandı. Uzmanlar bu durum karşısında "Beklenenden çok daha kötü bir gelişme" dedi. Ve devasa buzdağının yok olması için daha önce yapılan hesaplamalara göre 600 yıl olan süre 100 yıla indirildi. Uzmanlar bir de uyarıda bulundu: Bu erime, dünyadaki tüm denizlerin seviyesini yükseltecek.

Leeds Üniversitesinden bir grup bilim adamının "Geophysical Research Letters" isimli bilim dergisinde yayımlanan araştırmasına göre, en belirgin erime Batı Antarktika'daki en büyük buzullardan Pine Island'da gözlemleniyor. Bu buzul 10 yıl önce yılda 16 metre incelirken, bu rakam şimdi 90 metreye kadar yükseldi.

Pine Island buzulunun 175 bin kilometre kare genişliği ve tipik özellikleri nedeniyle uyduyla en iyi izlenen buzul olduğuna işaret eden araştırmacılar, erimenin bu hızla devam etmesi halinde devasa buzdağının 100 yıl içinde yok olacağı tahmininde bulundu.

Bilim adamları daha önce bu süreyi 600 yıl olarak öngörüyorlardı.

Araştırma ekibinden Profesör Andrew Shepherd, Kanada'nın Newfoundland ve New Brunswick eyaletleri büyüklüğünde olan Pine Island buzulunun erimesinin, sadece bölgedeki değil, dünyadaki tüm denizlerin seviyesini yükselteceğini belirterek, “Çünkü bu buzulda, mevcut denizlerdeki su miktarını bir kat artıracak kadar buz var. Bu da ne kadar büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu anlamak için yeterli bir veridir” dedi.

[Hürriyet]

13.08.2009

Özgürlüğe kaçan gebe inek vahşi sürü oluşturdu

"Dedem Veli Kazak'a ait hamile bir inek 1942 yılında dağa kaçmış. Dağda yavrulayan inek, köylülerin bütün çabasına rağmen getirilememiş ve doğal ortama bırakılmış. Dağda yavrusu ile yaşamaya başlayan inek, köyden otlamak için dağa gelen diğer inekler arasında bulunan boğalarla çiftleşip üremeye başlamış. 57 yıl içinde bu ineklerin sayısı 1500'ü buldu. Her yıl bu sayıya 100 tane daha eklendiğini düşünüyoruz. O tarihten bu yana dağda yaşayıp, otlayan, su ihtiyaçlarını da Tepe Göl'deki gölden gideren inekler, zaman zaman kaçak olarak avlandı. Yakalanan avcıların mahkemeleri hala devam ediyor. Bunun için yabani ineklerin koruma altına alınmasını istiyoruz."

Alınan bilgiye göre, 1942 yılında Veli Kazak'a ait gebe inek, Aydınlar köyüne 10 kilometre mesafedeki Tepe Göl mevkisindeki ormanlık alana kaçtı. Burada yavrulayan inek, köylülerin bütün çabasına rağmen geri getirilemedi. Aradan yıllar geçti ve bugün o bölgede 1500 inekten oluşan vahşi bir sürü oluştu.

Manisa'nın Saruhanlı ilçesine bağlı Aydınlar köyünün Tepe Göl mevkisindeki ormanlık alanda sayıları 1500'e ulaşan yabani ineğin yaşadığı belirlendi.

Kasap ve lokanta işletmecileri tarafından kaçak olarak avlandıkları öne sürülen yabani ineklerin, koruma altına alınmasına yönelik çalışma başlatıldı.

942 yılında Veli Kazak'a ait gebe inek, Aydınlar köyüne 10 kilometre mesafedeki Tepe Göl mevkisindeki ormanlık alana kaçtı. Burada yavrulayan inek, köylülerin bütün çabasına rağmen geri getirilemedi.

Yavrusu ile yaşayan inek, köyden otlamak için getirilen diğer inekler arasında bulunan boğalarla çiftleşerek, üremesini sürdürdü. 57 yıl içinde bölgede üreyen yabani inek sayısı 1500'e ulaştı.

Tepe Göl mevkisinde yabani inek varlığını öğrenen Manisa İl Genel Meclisi Başkanı Dursun Ali Yıldız, beraberinde Saruhanlı Belediye Başkanı Hüseyin Yaralı, Adalet ve Kalkınma Partisi Saruhanlı İl Genel Meclisi üyeleri Mehmet Baltacı ve Mehmet Salatacı'nın yanı sıra köyden vatandaşlarla birlikte bölgede incelemede bulundu.

Yıldız, burada AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1942 yılında köyden kaçan hamile bir inekten üreyip çoğalan yabani inek sürüsünün, kaçak olarak avlanmalarının önüne geçilmesi ve bölgenin turizme açılması amacıyla bir milli park yapımının planlandığını söyledi.

Spil dağı zirvesinde yılkı atları gördüğünü, ancak yaşamında ilk kez yabani inekle karşılaştığını, bunun bir doğa harikası olduğunu ifade eden Yıldız, şöyle konuştu:

"Köy halkımızın isteği, bu ineklerin avcılar tarafından vurulup neslinin tükenmesinin önlenmesini sağlamaktır. Bu konuda biz üzerimize düşen görevi yapmaya çalışacağız. Köy halkı bize çözüm önerileri ile gelmelidir. Bu yabani hayvanlara sahip çıkmak, en başta köylünün görevidir. Şu aşamada bu alanda Milli Park çalışması yapmak, bekçi tutarak inekleri koruma altına almak gibi bir planımız var. Önümüzdeki günlerde Tepe Göl'ün turizme açılması noktasında bir ön çalışmada bulunup, neler yapabileceğimizi masaya yatıracağız."

DEVAMI : Tarım Gönüllüleri

8.08.2009

NASA'nın Dünyayı Yörüngesinden Çıkarma Planı!

Global Disaster sitesinin yorumu : Böylesine "manyakça" bir fikir çıksa çıksa NASA'dan çıkardı zaten..

Gezegendeki ısınmaya çözüm arayan bilim insanları çareye dünyanın yörüngesini değiştirmekte buldu.

Bilim insanları dünyadaki ısınmayı engellmek için alışıla gelmişin dışında bir yol buldu. Dünya'ya çarpacak bir kaç kuyruklu yıldız, sorunun çözümü olacak!

Ürkütücü fikrin saihibi NASA’nın beyin takımının önde gelen mühendis ve astronomları... Bu yöntemle Dünya'nın ömrüne 6 milyar yıl daha eklenmesi düşünülüyor.

California'daki NASA Araştırma Merkezi 'Ames' yetkilisi Dr.Greg Laughlin, bu fikrin kulağa geldiği kadar tehlikeli olmadığını söyledi. Olası bir astroid ya da kuyruklu yıldızın Dünya'ya çarpmasını engellemek için kulanılacak yöntemlerin aynısı Dünya'nın yörüngesini değiştirilmesi için de kullanılabilir. Sadece mükemmel zamanlama ve manevraya gerekiyor.

Dünya'yı fazla ısınmaktan kurtarmakta kararlı olan bilimadamları bu fikri basitçe, "bir kuyruklu yıldız ya da asteroide roket bağlayıp doğru zamanda ateşlemek" olarak tanımlıyor.

Dr.Laughlin ile meslektaşları Don Korycansky ve Fred Adams'ın önerdiği plana göre, öncelikle bir kuyruklu yıldız, roketlerin yardımuıyla Dünya'ya yönlendirelecek. Kuyruklu yıldızın Dünya'ya çok yakın bir yörüngeden geçirilmesi mümkün olursa, bu gezegenimizi taşıma planlarının da gerçek olacabileceğini anlamına geliyor. Laughlin, kuyruklu yıldızlar sayesinde Dünya'nın yörünge hızının arttırılıp, şimdiki konumuna göre Güneş'ten daha uzak ve daha uygun bir yörüngeye çekilmesinin çok da uzak bir ihtimal olmadığını söyledi.

EN UFAK HATA SONUMUZ OLUR
Bu kadar kolay gibi gözükse de fikir bir çok bilim adamını düşündürüyor.Yüz kilometrekare yarıçaplı bir cismin Dünya'ya çok yaklaşmasından ötürü gezgegenimizde meydana gelecek değişiklikeri tahmin edilememesi en büyük sorunu oluşturuyor.

Yapılacak en küçük hatanın dünyanın yok olmasına neden olacağını bilen bilimadamları hesaplarını çok dikkatli yapmak zorundalar.

Akla gelen diğer sorun ise, Ay'ın etkisinden çıkan Dünya'nın olumsuz yönde etkilenebileceği ve ikilim dengesinin tamamen değişmesi olarak görülüyor.

EVRENDEN CEVAP GELEBİLİR

Bilim insanları bütün bu eleştirileri kabul etmekle beraber gezegenin yer değiştirmesi durumunda Güneş Sistemi'ni izleyen akllı yaşam formları varsa bu değişikliği mutlaka farkedip bizlerle iletişime geçeceğini düşünüyor.

[NTV]

6.08.2009

Antalya'da zehirli su paniği

Antalya'nın Aksu ilçesindeki bir belde de su şebekesine kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından öldürücü miktarda tarım ilacı atıldı.

Antalya'nın Aksu ilçesindeki bir belde de su şebekesine kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından öldürücü miktarda tarım ilacı atıldı. İçme suyu şebekesinde yaydığı koku sebebiyle erken fark edilen ilaç sayesinde, 700 hanelik 3 köyde adeta faciadan dönüldü.

Antalya'nın Aksu Belediyesi'nin Karaöz Beldesine bağlı, 3 mahalleye su dağıtan 80 tonluk depoya, dün gece geç saatlerde 8 kilogram olduğu belirtilen tarım ilacı atıldı. Karaöz halkının büyük tedirginlik yaşadığı olayda, bu üç mahalleye şebekeden su verme işlemi durduruldu.

Sabah saatlerinde hanelerdeki içme suyundan gelen koku üzerine depoya incelemelerde bulunan belediye ekipleri depo içinde tarım ilacı kalıntılarını ve boş kutuları buldu. Belediye hoparlöründen yapılan acil anonsla çevrede bulunan ve şebeke içme suyunun verildiği 3 köye 'su içmemeleri ve kullanılmamaları' hakkında uyarılarda bulundu. Sağlık ekipleri ve jandarmanın inceleme başlattığı olayla ilgili olarak, zehrin, kim ya da kimler tarafından şebekeye karıştırıldığı araştırılıyor. Karaöz Belediye Başkanı Abdullah Kök yaptığı açıklamada, "Günde 2 kez depo kontrol ediliyor. Gece kapı kırılarak depoya girilmiş. Musluktan akan sudan gelen koku üzerine denetlememizi erken yaptık. Depoda tarım ilacı kalıntıları ve ormanlık alanda ise boş ilaç kutularını bulduk. Eğer erken fark edilmeseydi 700 hanelik 3 köy zehirlenirdi. Büyük bir felaketten dönüldü" dedi. Hüseyin Aydemir isimli vatandaş ise 2 gündür susuz kaldıklarını ve belediye başkanı ve yetkililerin bir an önce olaya el atması gerektiğini belirtti. Aydemir, "dünden beri evime başka yerlerden su getiriyorum" diye konuştu. Kimsenin herhangi bir sağlık sorunu yaşamayarak faciadan dönülen olayda, jandarma şebekeye tarım ilacı karıştıran kişi ya da kişileri arıyor.

[Sabah]
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...