Nesli Tükenmek üzere olan koyun, keçi, sığır, manda ve at ırklarına ait yaklaşık 1350 hayvanın hücre, sperm ve embriyo gibi canlıya dönüşebilecek materyallerinin kurulan iki gen bankasında muhafaza altına alınmaya başlandığı bildirildi.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK MAM) Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü proje sorumlusu Doç. Dr. Sezen Arat, TÜBİTAK MAM Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü’nce yürütülen, nesli tükenmek üzere olan hayvanların hücre, sperm ve embriyolarının saklanmasına imkan verecek “Türkiye Yerli Evcil Hayvan Genetik Kaynaklarından Bazılarının In Vitro Korunması ve Ön Moleküler Tanımlanması” (TÜRKHAYGEN-1) Projesi kapsamında iki gen bankasının TÜBİTAK MAM ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Lalahan Hayvancılık Araştırma Enstitüsü’nde kurulduğunu bildirdi.
TÜBİTAK tarafından desteklenen, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın sahibi olduğu Projenin, 10 üniversitenin işbirliğiyle yürütüldüğünü, projede 100 kişinin görev aldığını dile getiren Arat, projenin amacının, öncelikle koyun, keçi, sığır, manda ve at ırkları olmak üzere nesli tükenmek üzere olan yerli büyük ve küçükbaş hayvanları koruma altına almak olduğunu bildirdi.
Daha sonra diğer hayvanlar için de aynı programı takip etmeyi düşündüklerini ifade eden Arat, Anadolu’ya özgü Kangal köpeği, Ankara ve Van kedisi gibi türlerin bulunduğunu, bu türlerin de neslini korumak istediklerini bildirdi.
Arat, projeyi Çevre ve Orman Bakanlığı ile birlikte yaban hayatını ve hayvan tiplerini korumak üzere geliştirmeyi de düşündüklerini kaydetti.
SOĞUKTA MUHAFAZA SİSTEMLERİ KURULDU
Soğukta muhafaza sistemlerinin TÜBİTAK MAM ile Lalahan Hayvancılık Araştırma Enstitüsü’nde oluşturulduğunu, birisinin yok olması halinde diğerinin iş görebilmesi amacıyla her iki bankada da aynı sayıda örneklerin muhafaza edileceğini ifade eden Arat, işbirliği yapılan üniversitelerin bir kısmının hayvanların embriyo ve spermlerini dondurduğunu, bir kısmının ise hayvanların ırk özelliklerini belirlemek adına genetik karakterizasyon yaptığını dile getirdi.
Arat, “Hayvan ırklarının bize ait olduğunu, ancak tescillediğimiz zaman kanıtlayabiliriz. Angora keçisi veya tavşanının bize ait olduklarını ispatlama imkanımız yok, çünkü bu hayvanları karakterize etmeden yurt dışına çıkartmışız. Dünyanın pek çok yerinde Angora keçisi veya tavşanı üretiliyor. Amacımız öncelikle kendi hayvanlarımızın tescillenmesine katkı sağlamak. Bu nedenle genetik bilgiler tescilleme çalışmalarında kullanılacak” diye konuştu.
HAYVAN TEMİNLERİNE BAŞLANDI
Hayvan teminlerine başlandığını, 50’şer adet Gökçeada koyununun İstanbul Üniversitesi’ne, Karakaya koyunu ve Ankara keçisinin Ankara Üniversitesi, Güney Anadolu kırmızı sığırı ve Akkaraman koyununun Selçuk Üniversitesi, yerli kara sığırların Lalahan Hayvancılık Merkez Araştırma Enstitüsü’ne ulaştırıldığını, Hınıs ve Malakan gibi yerli At örneklerininde Erzurum ve Kars bölgesinden toplandığını bildiren Arat, “Nesli tükenmek üzere olan bu koyun, keçi, sığır ve at ırklarına ait yaklaşık 300 bireyin DNA ve hücre izolasyonu yapılarak, söz konusu bankalarda depolandı” dedi.
“YILDA 27 BİN BİTKİ VE HAYVAN TÜRÜ YOK OLUYOR”
Hayvan gen kaynakları dendiğinde tüm hayvanları kapsadığını bildiren Doç. Dr. Arat, zararlı gibi görünen her canlının ekolojik dengede bir görevi olduğunu ve korunması gerektiğini belirtti.
Arat, çevre kirliliği, düzgün olmayan yapılaşmalar, insan faktörü gibi nedenlerle yılda 27 bin bitki ve hayvan türünün dönüşümsüz olarak yok olduğunu söyledi.
Anadolu topraklarının göçe maruz kaldığını, bu nedenle biyo çeşitliliğin çok zengin olduğunu vurgulayan Arat, Anadolu’daki hayvan ırklarının büyük çoğunluğunun Türklerle birlikte Orta Asya’dan geldiğini, bu türlerin bir bölümünün de Anadolu’dan Avrupa’ya gittiğini ifade etti.
Arat, 4.5 yıl sürecek projede öncelikle nesli tükenme tehlikesi bulunan 30 yerli ırkın hücreleri, sperm ve embriyo gibi canlıya dönüşebilecek materyallerini, gen bankasında muhafaza etmeyi planladıklarını, 9 milyon YTL bütçeli proje sonunda söz konusu ırkları koruma altına almış olacaklarını kaydetti.
[NTVMSNBC]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder