23.03.2010

Karakulak (Caracal Caracal) Antalya'da Görüntülendi!

Dünyada soyu tükenmekte olan 120 memeli arasında yer alan kedigiller familyasından “Karakulak”, 13 yıl sonra hem gündüz hem gece görüntülendi.

Türkiye’de, Ege ve Akdeniz’de çam ormanları arasında yaşadığı bilinen Karakulak, Türkiye’de ilk defa doğal ortamında 1997 yılında görüntülendi. Atlas Dergisi’nden Batur Avgan ile Ali Murat Atay, Antalya’daki Güllük Dağı Milli Parkı’nda 1993-1997 yılları arasında yabani kediler üzerine yaptıkları arazi çalışmasının son aşamasında bu hayvanı görüntülemeyi başarmıştı.

Video Görüntüsü ; http://video.ntvmsnbc.com/?497624#v063042040156040079120046128112081045016173193195

Araziye yerleştirilen 5 fotoğraf makinesinden (fotokapan) Avgan ve Atay’ın kamp kurdukları noktaya en yakın yerde olan 3 numaralı kapan, “Karakulak”ı görüntüledi.

Bundan 12 yıl sonra ise karakulak, Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğrencileri Anıl Soyutürk ve Alper Ertürk tarafından proje çalışmaları esnasında görüntülenebildi.

Geçen yılın Haziran ayında 2 öğrenci, yine fotokapanla gündüz saatlerinde görüntülemeyi başardı.

İsviçre Bern Üniversitesi Ekoloji Bölümü’nde yüksek lisans yapan ve ‘Karakulakların Habitat Seçimi, Beslenme Ekolojileri ve İnsanla Olası Çatışmaları’ konusu üzerine bitirme tezi hazırlayan Avgan, Termessos Milli Parkı ve Düzlerçamı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nın yeraldığı 400 kilometrekarelik alanda 2008 yılı Eylül ayında yeniden çalışmalara başladı.

Önümüzdeki Aralık ayına kadar sürecek araştırmaya ABD’de yaban kedileri üzerine ekolojik çalışmaları destekleyen Panthera Vakfı, Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Düzlerçamı Yaban Hayatı Geliştirme ekipleri de destek verdi.

13 VE 14 ŞUBAT’TA
Avgan, ormanlık alanın 24 noktasına 24 fotokapan kurdu. Günler süren bekleyiş ardından, fotokapanlardan biri 13 Şubat 2010 tarihinde karabulağı gündüz saat 12.31′de görüntüledi. Çalışmalar sürerken ikinci görüntüleme 14 Mart 2010 tarihinde bu kez saat 22.24′te yapıldı.

Daha çok düzlüklerde yaşadığı bilinen Karakulak, Türkiye’de ilk defa 1050 metre rakımda hem gece hem de gündüz fotoğraflandı.

13 yıl aradan sonra ilk kez görüntüleyen Avgan, şöyle dedi:

“Geceleri avlanır ve doğada da çok iyi gizlendikleri için vahşi yaşamda görebilmek çok zordur. Düzlerçamı bölgesindeki araştırmamızda birine ait saha büyüklüğünün 5 kilometrekare olduğunu düşünüyoruz. Bu çok büyük bir alan ve o alanda sadece 1 tane bulunan ve çok iyi gizlenen bu hayvanı görüntülemek de çok zordur. Bir aylık süre içerisinde farklı bölgelerde kurulan fotokapanlardan biri ile gündüz, bir diğeriyle de gece görüntüledik.”

12 YOL BELİRLEDİ
Avgan, Düzlerçamı Ormanı’nda bölgedeki köylülerin de bilmediği ve “Karakulak”ların kullandığını tahmin ettiği 12 yol tespit ettiğini ve her gün bu yollardan birinde 3 kilometreyi bulan gidiş ve dönüşlü yürüyüş yaptığını söyledi.

Bu yürüyüşün çok yavaş olduğunu ve “Karakulak”a ait dışkı topladığını belirten Avgan, “Genetik olarak dünyada ilk defa dışkısından hareket edilerek bu türün nelerle beslendiği, habitatı gibi bilimsel verilere ulaşacağız. Bugüne kadarki incelemelerimizde tavşan, keklik, üveyik ve çobanaldatan gibi yer kuşları ile beslendiğini tahmin ediyoruz. Çalışmalarımız Aralık ayına kadar sürecek” dedi.

ADINI TÜRKLER KOYDU
Tamamen farklı bir tür olan “Karakulak” adını, kulaklarının kenarındaki siyah çizgilerden esinlenerek Orta Asya’da Türkler koydu. Karakulakın Latince adı da bu nedenle “Caracal Caracal” olarak benimsendi.

Ortalama ağırlığı 7-9 kilo arasında değişen karakulakların yalnız yaşadıkları biliniyor. Geceleri avlandığı ve doğada çok iyi gizlenebildiği için vahşi yaşamda görebilmek çok zor olan karakulaklar, küçük kemirgenler olan tavşan, tarla faresi ve sincap, nadir olarak da meyve ile besleniyor. Son derece atik olduğu bilinen hayvan, bir kuşu havalanmak üzereyken yakalayabiliyor.

[NTV]

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Merhabalar,

Bakın öncelikli olarak doğanın katledişini herkes gibi bende karşıyım. Yalnız tutarlı olmak lazım. Burada bir grup hedef göstermekte yanlış. Bu grup kimsenin para yatırmadığı yenilenebilir enerji ye para yatırmaktadır. birincisi varsayalım ki bunlar alakır da doğaya zarar verdi. Doğakırda kurulacak santral yerine biz yine doğalgaz ve petrol ithaline devam etcez. Tükenebilir kaynaklarla çevremizi daha çok kirleteceğiz. Bu durum karşısında tepki göstermek yerine tavsiye de bulunmak ve desteklemek daha yararlı görüyorum. İkincisi ki bildiğim kadarıyla ADO Antalyalı bir firma ve burada birçok kişiye istihdam etmktedir. Sorarım bu forumu açan kişilere siz ne yaptınız Antalya içinde sadece brilerini hedef alarak tepki gösteriyorsunuz.
Saygılarımla

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...