31.03.2010

Tarihin en büyük deneyi başarılı

CERN'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda proton parçacıkları rekor hıza ulaştıktan sonra çarpıştırıldı.



Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'ndeki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda bugüne kadar en yüksek hıza ulaştırılan protonlar birbiriyle çarpıştırıldı.

AP ajansının haberine göre, yerin 100 metre altındaki tünelde, 3.5 Tev (teraelektronvolt) güce ulaşan ışık huzmeleri ters istikametlerden gönderilerek toplam 7 Tev enerjiyle çarpıştırıldı.

Açığa çıkan enerji, bugüne kadar Avrupa ve ABD'deki çarpıştırıcılarda kaydedilen en yüksek enerji düzeyi oldu. CERN sözcüsü, bilim adamı Paola Catapano, "Bu yeni bir çağın başlangıcıdır" dedi.
Haberin devamı ↓reklam

Çarpışma sırasında atom-altı parçacıklara ilişkin elde edilecek verilerin analizi uzun sürecek. Dört deney düzeneğine ait dev dedektörlerden toplanan milyarlarca veri arasından parçacık fiziğine ilişkin yeni bilgilerin ayıklanması ve yeni keşiflerin açıklanması, aylar alabilir.

CERN araştırmacıları, Fransa-İsviçre sınırında 27 km uzunluğundaki dairevi yeraltı tünelinde, esasen evreni oluşturduğu düşünülen "büyük patlama"nın bir benzerini yaratmaya çalışıyor.

CERN yetkilisi Steve Myere, "İki huzmeyi çarpıştırmak başlı başına zorlu bir iş. Bu, okyanusun ortasında çarpıştırmak üzere Atlantik'in iki kıyısından birer toplu iğne fırlatmak gibi bir şey aslında..." dedi.

Bu çarpıştırma deneyi ertesinde BHÇ yaklaşık bir yıl bakıma alınacak. Daha sonra asıl hedef olan 14 Tev gücündeki en büyük çarpıştırma için hazırlık yapılacak.

Bilim adamları, "büyük patlama" deneyinde kozmosun doğasını kavramaya yarayacak yeni parçacıklar görmeyi umuyor. Bir mikro saniye sürecek çarpışmada, temel element parçacıkları, atom çekirdeklerini oluşturmak için birleşmeye başlamadan önce meydana gelen Big Bang (büyük patlama' anındaki koşulların oluşturulması öngörülüyor.

Uzmanlar, çarpışma sırasında, özellikle teorik fizikteki kütle kavramının temelini oluşturan veya kara maddenin neden yapıldığını anlamaya yarayacak Higgs parçacığının (Tanrı parçacığı) kanıtını göreceklerini umuyor. Karanlık maddeyle karanlık enerji, evrenin yüzde 95'ini oluşturuyor.

[NTV]

23.03.2010

Karakulak (Caracal Caracal) Antalya'da Görüntülendi!

Dünyada soyu tükenmekte olan 120 memeli arasında yer alan kedigiller familyasından “Karakulak”, 13 yıl sonra hem gündüz hem gece görüntülendi.

Türkiye’de, Ege ve Akdeniz’de çam ormanları arasında yaşadığı bilinen Karakulak, Türkiye’de ilk defa doğal ortamında 1997 yılında görüntülendi. Atlas Dergisi’nden Batur Avgan ile Ali Murat Atay, Antalya’daki Güllük Dağı Milli Parkı’nda 1993-1997 yılları arasında yabani kediler üzerine yaptıkları arazi çalışmasının son aşamasında bu hayvanı görüntülemeyi başarmıştı.

Video Görüntüsü ; http://video.ntvmsnbc.com/?497624#v063042040156040079120046128112081045016173193195

Araziye yerleştirilen 5 fotoğraf makinesinden (fotokapan) Avgan ve Atay’ın kamp kurdukları noktaya en yakın yerde olan 3 numaralı kapan, “Karakulak”ı görüntüledi.

Bundan 12 yıl sonra ise karakulak, Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğrencileri Anıl Soyutürk ve Alper Ertürk tarafından proje çalışmaları esnasında görüntülenebildi.

Geçen yılın Haziran ayında 2 öğrenci, yine fotokapanla gündüz saatlerinde görüntülemeyi başardı.

İsviçre Bern Üniversitesi Ekoloji Bölümü’nde yüksek lisans yapan ve ‘Karakulakların Habitat Seçimi, Beslenme Ekolojileri ve İnsanla Olası Çatışmaları’ konusu üzerine bitirme tezi hazırlayan Avgan, Termessos Milli Parkı ve Düzlerçamı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nın yeraldığı 400 kilometrekarelik alanda 2008 yılı Eylül ayında yeniden çalışmalara başladı.

Önümüzdeki Aralık ayına kadar sürecek araştırmaya ABD’de yaban kedileri üzerine ekolojik çalışmaları destekleyen Panthera Vakfı, Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Düzlerçamı Yaban Hayatı Geliştirme ekipleri de destek verdi.

13 VE 14 ŞUBAT’TA
Avgan, ormanlık alanın 24 noktasına 24 fotokapan kurdu. Günler süren bekleyiş ardından, fotokapanlardan biri 13 Şubat 2010 tarihinde karabulağı gündüz saat 12.31′de görüntüledi. Çalışmalar sürerken ikinci görüntüleme 14 Mart 2010 tarihinde bu kez saat 22.24′te yapıldı.

Daha çok düzlüklerde yaşadığı bilinen Karakulak, Türkiye’de ilk defa 1050 metre rakımda hem gece hem de gündüz fotoğraflandı.

13 yıl aradan sonra ilk kez görüntüleyen Avgan, şöyle dedi:

“Geceleri avlanır ve doğada da çok iyi gizlendikleri için vahşi yaşamda görebilmek çok zordur. Düzlerçamı bölgesindeki araştırmamızda birine ait saha büyüklüğünün 5 kilometrekare olduğunu düşünüyoruz. Bu çok büyük bir alan ve o alanda sadece 1 tane bulunan ve çok iyi gizlenen bu hayvanı görüntülemek de çok zordur. Bir aylık süre içerisinde farklı bölgelerde kurulan fotokapanlardan biri ile gündüz, bir diğeriyle de gece görüntüledik.”

12 YOL BELİRLEDİ
Avgan, Düzlerçamı Ormanı’nda bölgedeki köylülerin de bilmediği ve “Karakulak”ların kullandığını tahmin ettiği 12 yol tespit ettiğini ve her gün bu yollardan birinde 3 kilometreyi bulan gidiş ve dönüşlü yürüyüş yaptığını söyledi.

Bu yürüyüşün çok yavaş olduğunu ve “Karakulak”a ait dışkı topladığını belirten Avgan, “Genetik olarak dünyada ilk defa dışkısından hareket edilerek bu türün nelerle beslendiği, habitatı gibi bilimsel verilere ulaşacağız. Bugüne kadarki incelemelerimizde tavşan, keklik, üveyik ve çobanaldatan gibi yer kuşları ile beslendiğini tahmin ediyoruz. Çalışmalarımız Aralık ayına kadar sürecek” dedi.

ADINI TÜRKLER KOYDU
Tamamen farklı bir tür olan “Karakulak” adını, kulaklarının kenarındaki siyah çizgilerden esinlenerek Orta Asya’da Türkler koydu. Karakulakın Latince adı da bu nedenle “Caracal Caracal” olarak benimsendi.

Ortalama ağırlığı 7-9 kilo arasında değişen karakulakların yalnız yaşadıkları biliniyor. Geceleri avlandığı ve doğada çok iyi gizlenebildiği için vahşi yaşamda görebilmek çok zor olan karakulaklar, küçük kemirgenler olan tavşan, tarla faresi ve sincap, nadir olarak da meyve ile besleniyor. Son derece atik olduğu bilinen hayvan, bir kuşu havalanmak üzereyken yakalayabiliyor.

[NTV]

8.03.2010

Antalya GüneşEv Projesinin Sponsoru ADO mu?

Global Disaster ve Yabanıl Mail Grubuna gönderilen mail'e göre ;

Antalya Belediyesi'nin Güneş Evi ve GüneşKent projelerine sponsor olan ADO Şirketler grubunun ikiyüzlü oyununa karşı uyanık olun!

ADO enerji, Alakır Vadisini yoketmeye yönelik hidroelektrik santrali(HES) yatırımlarını aklamak için, ADOpen'in Antalyadaki temiz ve sürdürülebilir diye adlandırılan 'Güneş Evi' projesine sponsor olmuştur.

Eşsiz tabiatını besleyen yaşam candamarı nehirlerinin yok edilişine karşı uyan Antalya!

Oyuna gelme! Farkında ol!

Güneş Evi Projesi Yönetimine ve Ado Şirketler Grubuna Bu İkiyüzlülüğün Farkında Olduğumuzu Aşağıdaki yazıları kopyalayıp ilgili adreslere postalayın, postalatın.

Duyarlılığınız için hepinize teşekkürler.


1) Gunes Evi'ne gonderilecek Metin ve Adresler
gunesevi@gunesevi.org, gultekinaydeniz@gunesevi.org

Güneş evi' projesi yönetimine


Antalya'nın eşsiz tabiatının yaşam candamarlarından olan Alakır nehrini, kaynağından itibaren borulara hapsederek, bölgeyi geridönüşümsüz birşekilde yokoluşa mahkum etme niyetinde olan hidroelektrik santralleri(HES) projelerini yürüten ADO şirketler grubu bünyesindeki ADOenerji ile,aynı şirket grubu çatısı altındaki ADOpen'in, tam bir ikiyüzlülükle kendilerini aklama çabalarıyla 'GÜNEŞ EVİ' projesine sponsor olarak kabul edilmesini ve sizlerin bu güzel projeyle beraber buna alet olmanızı KINIYORUM!

Temiz ve sürdürülebilir diye sunulan 'güneş evi' projesi, ancak doğa sicili temiz şirketlerin sponsorluğunda gerçekten temiz ve sürdürülebilir olabilir.Bizim oylarımızla yönetime gelip, bizden alınan vergilerle maaşları ödenen bu proje yöneticilerini bu duruma karşı uyanık olmaya davet ediyorum.

Alakır vadisindeki sayısız canlının yaşam kaynağı olan nehrin suyunda gözü olan bu tabiat düşmanı şirket nasıl oluyorda aynı zamanda bu 'temiz enerji' projesine sponsor olabiliyor?

FARKINDAYIM! KINIYORUM! TAKİPÇİSİYİM!


2) ADOpen yönetimine gönderilecek Metin ve Adresleri

melek.gunay@adoenerji.com, info@adopen.com.tr


ADOpen yönetimine;

ADO grubu bünyesindeki şirketinizin ,ADO grubu bünyesindeki ADO enerjinin Alakır vadisindeki tabiat düşmanı hidroelektrik santrali(HES) projelerini aklamak adına, temiz ve sürdürülebilir enerji projesi olarak sunulan 'güneş evi' projesine sponsor olduğunuzun farkındayım.Temiz ve sürdürülebilir enerji, ancak tabiat sicili temiz şirketlerin desteğiyle bir anlam kazanır.Bu ikiyüzlü çarpıklığı kınıyorum. İnsanlık onurum, bu topraklara sevgim ve inancım gereği bu çarpık girişiminizin takipçisiyim.

FARKINDAYIM

KINIYORUM

TAKİPÇİSİYİM

1.03.2010

Tsunami dalgaları sahilleri vurdu

Şili'yi yıkan 8.8 büyüklüğündeki depremden sonra Hawaii'den Rusya'ya Pasifik Okyanusu kıyısındaki birçok ülkede tsunami görüldü. Japonya'da bazı kentler sular altında kaldı.

Şili'deki 8.8 büyüklüğündeki depremin ardından Pasifik Okyanusu çevresindeki 53 ülkede tsunami alarmı verildi.

Beklenen tsunaminin ilk dalgalarının ulaştığı yer Hawai'ydi. Ancak dalgalar yüksek değildi ve büyük bir hasara yol açmadı.

Saatler öncesinden yapılan uyarılarla kıyı şeridi boşaltıldı, insanlar yüksek bölgelere çıktı. Basın da yüksek bölgelerden tsunamiyi izledi.

TSUNAMİ LİMANI ALTÜST ETTİ
Depremden sonra oluşan tsunami Şili'nin güney kesimindeki Talcahuano limanını vurdu. Limandaki tekne ve konteynırların çevreye dağıldığı ve limana açılan caddelerin sular altında kaldığını gösteren görüntüler bölgesel televizyon kanallarında yayınlandı.

JAPONYADA BAZI KENTLER SULAR ALTINDA

Japonya ise saatler içinde tsunaminin ülkenin Büyük Okyanus kıyısını vurabileceği endişesiyle alarma geçti.

Japon Meteoroloji Ajansı, yaklaşık 10 santimetre büyüklüğündeki ilk dalgaların Ogasawara adalarına ulaştığını duyurdu.

Ülkenin kuzey kıyısına ise 120 santimetre büyüklüğünde dalgalar vurdu. 90 santimetrelik ilk gelgitten sonra Kuji limanına gelen dalgaların yüksekliği 120 santimetreyi buldu.

Japonya'yı vuracak dalgaların 3 metre yüksekliğe çıkacağı açıklandı. Ülkede 320 bin kişi tahliye ediliyor.

FİLİPİNLER GECEYİ SOKAKTA GEÇİRDİ

Filipinler de, tsunami tehlikesi nedeniyle sahil kesiminde yer alan 19 bölgenin tehlikeli olduğunu ve bu bölgelerde halkın yüksek kesimlere çıkması gerektiğini bildirdi.

Tsunami alarm düzeyinin ikinci dereceye yükseltildiğini dile getiren Filipinler yetkilileri, bu bölgelerdeki halkın sahillerden uzak durmasını ve deniz yüzeyinde olağandışı yükselme görülmesi halinde yetkililere haber verilmesini istedi.

1960'ta Şili'yi vuran 9,5 büyüklüğündeki depremden sonra oluşan tsunami Filipinler'e 24 saat sonra ulaşmıştı.

DALGALAR 24 SAAT SONRA RUSYA KAMÇATKA'DA
8.8'lik depremden sonra 80 santimetre yüksekliğindeki tsunami dalgaları Rusya'nın Kamçakta yarımadasına da ulaştı.

Dalgalar Rusya'nın en doğusundaki Kamçatka'da yaklaşık 24 saat sonra görüldü.

Rusya'nın Kuril adaları için de boyu 2 metreyi bulabilecek dalgalarla oluşacak tsunami uyarısı yapılmıştı.

Kuril adalarında evleri sahil kesimindeki bulunanlar yüksek kesimlere götürüldü.

Dev dalgaların tehdidi yüzünden Paskalya Adası'nda da tahliye işlemi başlamıştı.

Hawaii'deki Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi, depremden sonra 53 ülkeye yaptığı tsunami uyarısını yaklaşık 24 saat sonra kaldırdı.

[NTV]
Chile earthquake: where the tsunami struck

Chart of the Chile tsunami's travel time, released by the National Atmospheric and Oceanic Administration. Photograph: AFP/Getty Images

The devastating earthquake that has struck Chile also caused a string of tsunamis across the region.

Although the tsunamis weren't as strong as first feared, they also caused deaths and destruction: as many as 350 people had died in one Chilean coastal town, Constitución, which was hit first by the earthquake and then by a tsunami.

Tsunami events are monitored around the globe by the US National Oceanic and Atmospheric Administration (NOAA) and the DART system of wave monitoring buoys. It initially warned of widespread huge waves - these warnings were downgraded - and the final list of tsunami events in different countries was published this morning.

[Guardian]

8.8'lik deprem Şili'yi yıktı

Güney Amerika ülkesi Şili, 1,5 dakika süren 8.8 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Ölü sayısı 700'ü geçti. Bir binanın enkazında mahsur kalan 100 kişiye ulaşılmaya çalışılıyor, ülkede yağma başladı.

Şili’de dün sabah Concepcion kenti yakınlarında TSİ 08.43’te çok şiddetli bir deprem meydana geldi.

Amerikan Jeolojik Araştırma Kurumu, 8.3 olarak duyurduğu deprem büyüklüğünü önce 8.5'a, daha sonra 8.8'e yükseltti.

Depremin merkez üssü, başkent Santiago'nun 325 kilometre güneybatısı ve Concepcion kentine 115 kilometre uzaklıktaydı. Yerin 35 kilometre altında meydana gelen deprem, yaklaşık 1.5 dakika sürdü.

2 milyon kişiyi etkileyen depremde 500 bin ev yıkıldı ya da ağır hasar gördü. Deprem nedeniyle yollar, köprüler ve bazı hastaneler yıkıldı, elektrik ve telefon şebekeleri de çöktü.

Bu arada Devlet Başkanı Michelle Bachelet afet durumu ilan etti. Başkent Santiago'daki uluslararası havaalanı uçuşlara kapatıldı.

100 KİŞİ BİR BİNANIN ENKAZINDA MAHSUR

Şili'de ölü sayısı hızla artıyor. Son açıklamalara göre hayatını kaybedenlerin sayısı 700'ü geçti.

Deprem merkezine en yakın kent olan 670 bin nüfuslu Concepcion kentinde çöken bir binada yaklaşık 100 kişi mahsur kaldı. Conception Belediye Başkanı, 200 kişinin yaşadığı binada yaklaşık 100 kişinin kapana kısıldığını söyledi.

Ülke genelinde enerji nakil ve telefon hatlarının kesik olması nedeniyle ölü sayısının ve zararın büyüklüğünün tespit edilmesi süreci oldukça yavaş ilerliyor.

YAĞMA BAŞLADI
Depremden en fazla etkilenen Concepcion kentinde, bir süpermarket ve bazı mağazalar yağmalandı.

Şili devlet televizyonu TVN, onlarca kişinin süpermarketi yağmalarken çekilen görüntülerini yayınlarken, başka yağmalama olaylarının da olduğunu duyurdu. Polis, su ve gözyaşartıcı gazla kalabalığı dağıttı.

Görüntülerde, birçok kişinin süpermarketten gıda ürünleri aldığı görülse de, bazı gençlerin elektronik ev eşyaları çaldığı dikkat çekiyor.

6.1'LİK ARTÇI SARSINTI KORKUTTU

Şili'de bugün 6,1 büyüklüğünde yeni bir artçı sarsıntı meydana geldi.

Amerikan Deprem Gözlem Merkezi, 8,8 büyüklüğündeki depremin ardından Şili kıyılarında 6,1 büyüklüğünde yeni bir artçı sarsıntının meydana geldiğini duyurdu.

Sarsıntının merkez üssü Talca kentinin 63 kilometre kuzeyi olarak açıklandı.

Şili'de, dünden bu yana en şiddetlisi 6,9 olmak üzere 60 kadar artçı deprem meydana geldi.

Depremin ardından geçen 2.5 saatlik süre içinde de 5'i 6'nın üzerinde olmak üzere 10'dan fazla artçı şok kaydedilmişti.

[NTV]

Tsunami Warning – Pacific Region

On February 27th, 2010, at 03:34 AM local time (February 27th, 2010, at
06:34 AM UTC) an earthquake occurred at the coast of Chile, near the city
Concepcion, with a magnitude Mw 8.8 in a depth of about 35 kilometres.
Because of the earthquake magnitude and the relatively shallow location of
the epicentre, there was a concrete danger of a destructive tsunami.
Therefore, the subscribers of the Tsunami Alarm System were informed of the
event shortly after the earthquake. (we will send a detailed report soon)

Geological background: This earthquake occurred at the boundary between the
Nazca and South American tectonic plates. The two plates are converging at
a rate of 80 mm per year. The earthquake occurred as thrust-faulting on the
interface between the two plates, with the Nazca plate moving down and
landward below the South American plate. Coastal Chile has a history of
very large earthquakes. Since 1973, there have been 13 events of magnitude
7.0 or greater. The February 27 shock originated about 230 km north of the
source region of the magnitude 9.5 earthquake of May, 1960 – the largest
instrumentally recorded earthquake in the world. This magnitude 9.5
earthquake killed 1655 people in southern Chile and unleashed a tsunami
that crossed the Pacific, killing 61 people in Hawaii, Japan, and the
Philippines. Approximately 870 km to the north of the February 27
earthquake is the source region of the magnitude 8.5 earthquake of November,
1922. This great quake significantly impacted central Chile, killing
several hundred people and causing severe property damage. The 1922 quake
generated a 9-meter local tsunami that inundated the Chile coast near the
town of Coquimbo; the tsunami also crossed the Pacific, washing away boats
in Hilo harbor, Hawaii. The magnitude 8.8 earthquake of February 27, 2010
ruptured the portion of the South American subduction zone separating these
two massive historical earthquakes. A large vigorous aftershock sequence
can be expected from this earthquake.

Tsunami Institute Team

Tsunami Institute Tuebingen, Germany
United States Geological Service (2010): Earthquake Summary.
2010 February 27th
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...